What is the translation of " INNER AND OUTER " in Turkish?

['inər ænd 'aʊtər]
['inər ænd 'aʊtər]
i̇ç ve dış
foreign and domestic
internal and external
inner and outer
inside and outside
of interior and exterior
inward and outward
iç ve dış
foreign and domestic
internal and external
inner and outer
inside and outside
of interior and exterior
inward and outward

Examples of using Inner and outer in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It's good for inner and outer wounds.
İçerideki ve dışarıdaki yaralara birebir.
There's two gates we must seal-- the inner and outer.
Tıkamamız gereken iki kapı var, iç ve dış.
Between the inner and outer planets is an asteroid belt.
İç ve dış gezegenler arasında bir asteroit kuşağı vardır.
They will be trapped between the inner and outer walls.
İç ve dış duvar arasında tuzağa düşürülecekler.
The inner and outer diameters are 11 and 16 meters, respectively.
İç ve dış çapları 11 ve 16 metre dir.
I'm going to ask for inner and outer perfection.
İç ve dış mükemmelliği isteyeceğim.
New nose, cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw, oh, and they pinned my ears. I had a slight eyebrow lift.
O yüzden çenemi küçülttüm, ayrıca kulaklarımı iğneledim. kaşlarımı biraz kaldırttım, yeni burun, yanaklar, iç ve dış yağ aldırdım.
It says,"You have a sense of inner and outer harmony.
Diyor ki,'' İç ve dış uyumda sağduyu sahibisiniz.
We have set up an inner and outer cordon and released Dylan Harris's name to the press.
İç ve dış güvenlik kordonu oluşturduk ve Dylan Harrisin adını basına verdik.
The highest art is to bring order to one's inner and outer worlds.
Sanatın amacı insanın iç ve dış dünyasını bir düzene sokmaktır.
We have to merge the inner and outer event horizons by separating the eye of it.
Merkezini ayırarak, iç ve dış ufku birleştirmemiz gerekiyor.
So I had them shave my jaw, I had a slight eyebrow lift, new nose,cheeks, inner and outer lipo, oh, and they pinned my ears.
Ben de, çenemi düzeltmelerine kaşlarımı kaldırmalarına yeni burun,yanak yapmalarına, iç ve dış yağ almalarına ve ha, kulaklarımı yapıştırmalarına izin verdim.
Most published flux values for the inner and outer belts may not show the maximum probable flux densities that are possible in the belts.
İç ve dış kuşaklar için en çok yayınlanan akı değerleri kayışlarda mümkün olan maksimum akı yoğunluğunu göstermeyebilir.
And they pinned my ears. So I had them shave my jaw,I had a slight eyebrow lift, new nose, cheeks, inner and outer lipo.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun,yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
We have to merge the inner and outer event horizons.
İç ve dış ufku birleştirmemiz gerekiyor.
Inner and outer rings==M94 contains both an inner ring with a diameter of 70"and an outer ring with a diameter of 600.
İç ve dış halkalar ==M94, çapı 70'' olan bir halka ve çapı 600'' olan bir dış halka içerir.
The facility has both an inner and outer grass track.
Bu dolaşım özgürlüğünün hem iç hem de dış boyutu vardır.
A region between the inner and outer Van Allen belts lies at two to four Earth radiiand is sometimes referred to as the"safe zone.
İç ve dış Van Allen kuşakları arasındaki bölge, iki ila dört Dünya yarıçapında yatarve bazen'' güvenli bölge'' olarak adlandırılır.
I had a slight eyebrow lift, oh, and they pinned my ears. new nose,cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun,yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
The main difference between Inner and Outer London boroughs between 1965and 1990 was that the outer boroughs were local education authorities.
Ve 1990 yılları arasında İç ve Dış Londra semtleri arasındaki ana fark,dış semtlerin yerel eğitim yetkileri bulunmasıydı.
His subsequent main astronomical works were in some sense only further developments of it,concerned with finding more precise inner and outer dimensions for the spheres by calculating the eccentricities of the planetary orbits within it.
Onun daha sonraki temel astronomik çalışmalarının sadece biraz geliştirilmesi gerekmiştir:gezegen yörüngelerinin dışmerkezlik hesaplamalarını yaparak küreler için daha kesin iç ve dış boyutlarını hesaplamak.
New nose, cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw, oh, and they pinned my ears. I had a slight eyebrow lift.
Ben de, çenemi düzeltmelerine… kaşlarımı kaldırmalarına… yeni burun,yanak yapmalarına, iç ve dış yağ almalarına… ve ha, kulaklarımı yapıştırmalarına izin verdim.
And they pinned my ears. new nose, cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw, I had a slight eyebrow lift.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun, yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
The inner and outer radiation belts are two regions of trapped particles from the solar wind that are later accelerated by dynamic interaction with the Earth's magnetic field.
İç ve dış radyasyon kuşakları, dünyanın manyetik alanının sonradan dinamik etkileşimleriyle hızlandırdığı, solar rüzgarlar içinde kısıtlı olan iki parçacık alanıdır.
I had a slight eyebrow lift, new nose,cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw, oh, and they pinned my ears.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun,yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
New nose, cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw, I had a slight eyebrow lift, oh, and they pinned my ears.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun,yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
So I had them shave my jaw, new nose,cheeks, inner and outer lipo, oh, and they pinned my ears. I had a slight eyebrow lift.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun,yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
New nose, cheeks, inner and outer lipo, So I had them shave my jaw, oh, and they pinned my ears. I had a slight eyebrow lift.
Bende onlara çenemi törpülettirdim… hafifçe kaşlarımı kaldırttım… yeni bir burun,yanaklar ile içeriden ve dışarıdan yağ aldırdım… ve ayrıca, kulaklarımı düzelttirdim.
Ricci calculus is the modern formalism and notation for tensor indices: indicating inner and outer products, covariance and contravariance, summations of tensor components, symmetry and antisymmetry, and partial and covariant derivatives.
Ricci hesabı modern şekilcilik ve tensor indisi için gösterimdir: iç ve dış çarpımlar ayrıştırılır, kovaryans ve kontravaryanslar, tensor bileşenlerinin toplamları, simetri ve antisimetri, ve kısmi ve kovaryans türevler.
A gap between the inner and outer Van Allen belts, sometimes called safe zone or safe slot, is caused by the Very Low Frequency(VLF) waves which scatter particles in pitch angle which results in the gain of particles to the atmosphere.
İç ve dış Van Allen kayışları arasındaki boşluk, bazen güvenli bölge veya güvenli yuva olarak adlandırılır; parçacıkların atmosferde yükselme açısıya dağılmasını sağlayan Çok Düşük Frekans( VLF) dalgaları neden olur.
Results: 505, Time: 0.0341

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish