Examples of using Time for me to go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Time for me to go.
But it is time for me to go.
Ama artık gitme vaktim geldi.Time for me to go.
All right, time for me to go.
Benim için gitme zamanı. Pekâlâ.Time for me to go.
Gitme vaktim gelmiş.
People also translate
It's just time for me to go.
Sadece artık gitme zamanım geldi.Time for me to go.
Benim gitme vaktim geldi.All right, time for me to go.
Tamamdır. Benim için gitme zamanı.Time for me to go.
Artık gitme vaktim geldi.I'm so sorry. Time for me to go.
Çok üzgünüm. Gitmem için zaman.Time for me to go.
Benim gitme zamanım geldi.I think it's time for me to go.
Time for me to go home.
Eve gitme vaktim geldi.You know very well, it's time for me to go.
Gayet iyi biliyorsun.- Artık benim için gitme vakti.It's time for me to go.
It's 8:15 on a Saturday morning, and its time for me to go.
Cumartesi sabahı 2:15 ve benim gitme zamanım.Time for me to go home.
Eve gitme zamanım geldi.Okay, you know, probably time for me to go, Ophelia.
Tamam, belki de benim gitme vaktim geldi, Ophelia.Time for me to go, kid.
I will leave you two to catch up. Time for me to go.
Gitme zamanı. İkinizi yalnız bırakayım, ben size yetişirim.It's time for me to go.
Artık gitme vaktim geldi.Time for me to go home?
Eve gitme zamanım geldi mi?It's time for me to go.
Artık gitme zamanım geldi.Time for me to go now.
Şimdi benim için gitme vakti.Okay, time for me to go.
Pekala, gitme vaktim geldi.Time for me to go. It must be.
Benim gitme zamanım gelmiş olmalı.Okay, time for me to go.
Pekala, benim için gitme vakti.It's time for me to go.
Artık buralardan gitme zamanı geldi.But it's time for me to go home.
Ama artık eve dönme vaktim geldi.Rama, time for me to go to the temple.
Rama, şimdi benim için gitme zamanı.
