ABLEHNUNG ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• reddetme
• reddi
• reddedilmesi
• reddetmek
• reddetmesi

Ablehnung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sehnsucht und Ablehnung.
Özlemek ve reddetmek.

Ablehnung der eigenen Stärke.
Kendi gücünü reddetmek.

Moses und die Flucht Ablehnung.
Musa ve kaçış reddi.

Ablehnung wäre angebracht!
Reddedilmesi uygun olacaktır!

Deshalb, die Infektion tut sein Bestes, Ablehnung zu vermeiden.
Bu nedenle, enfeksiyon reddetme önlemek için ellerinden geleni yapar.

Ablehnung ist ein Teil davon.
Reddetme işin bir parçasıdır.

Sie können einen Schritt zurück und zeigen milde Überraschung oder Ablehnung.
Onlar bir adım geri almak ve hafif sürpriz veya reddi göster.

Ablehnung noch eine andere Dimension.
Reddetmesi, bir başka bölüm.

Plus- viel trinken und vorübergehende Ablehnung von sexuellen Beziehungen.
Artı- bol miktarda içme ve cinsel ilişkilerin geçici olarak reddedilmesi.

Ablehnung eines schönen europäischen Lebens?
Güzel bir Avrupa hayatının reddi?

Immerhin, in der Werbung, Farb-Konten für 60% der Werbung die Annahme oder Ablehnung.
Sonunda, reklam, için renk hesapları 60% Reklamın kabul veya reddi.

Ablehnung von Real Madrid und FC Barcelona.
Real Madrid ve FC Barcelonayı Reddetmek.

CBR-Ziele AnimeGate, ruft Anime-Fans zu Trolls zur Ablehnung von SJW-Propaganda auf→.
CBR Hedefleri AnimeGate, SJW Propagandasını Reddetmek İçin Anime Hayranları Trollerini Çağrıyor→.

Ablehnung bedeutet Tod", antworteten sie.
Reddetmek ölüm demektir” diye cevapladılar.

Wir werden Deine Anwendung bewerten und Dich bezüglich ihrer Annahme oder Ablehnung benachrichtigen.
Başvurunuzu değerlendireceğiz ve kabul veya reddi konusunda sizi bilgilendireceğiz.

Ablehnung, ausgelöst DIFFERENT(41)(RSS).
Reddetme, FARKLI İÇİN tetiklenen( 41)( RSS).

Erhöhte Gewinne- reduzierter Produktschaden bedeutet weniger Ablehnung des Produkts durch Kunden.
Artan Kârlar- Ürün hasarının azalması, müşterilerin ürünlerini daha az reddetmesi anlamına gelir.

Keine Ablehnung von Aufträgen(100% Ausführung).
Emirleri reddetmek yok(% 100 uygulama).

Wie erklärt sich Spinoza's Stellung, seine Verneinung und Ablehnung der moralischen Werthurtheile?
Spinozanın po zisyonu, ahlaki değer yargılarını olumsuzlaması ve reddetmesi nasıl izah edilebilir?

Ablehnung durch enge Kleidung(sogar natürlich);
Dar kıyafetlerin reddedilmesi( hatta doğal);

Steigende Gewinne- reduzierte Produkt Schaden bedeutet weniger Ablehnung des Produkts durch den Kunden.
Artan Kârlar- Ürün hasarının azalması, müşterilerin ürünlerini daha az reddetmesi anlamına gelir.

Verlust und Ablehnung wurde seine Komfortzone.
Kaybetme ve reddetme onun teselli alanı olmuş.

(h) Ablehnung künftiger Änderungen zum Schiedsverfahren.
( h) Gelecekteki Hakemlik Değişikliklerinin Reddedilmesi.

Eine- oder sogar zehn- Ablehnung bedeutet nicht, dass Ihre Idee(oder Sie) nicht gut ist.
Bir veya hatta on reddetme, fikrinizin( veya sizin) iyi olmadığı anlamına gelmez.

Ablehnung und Vertraulichkeit gehen oft mit anderen Symptomen einher.
Reddetme ve gizlilik sıklıkla diğer belirtilere eşlik eder.

Anträge auf Ablehnung des Regierungsprogramms einzubringen;
Hükümet programını reddetmek için önerge vermek;

Ablehnung in einer Bank bedeutet nicht Ablehnung in einer anderen.
Bir bankada reddetme, başka bir bankada reddetme anlamına gelmez.

Das Schreckgespenst der Ablehnung Europas durch die Faschisten lähmt den Kampf gegen den Ordoliberalismus.
Faşistlerin Avrupa reddi, ordo-liberalizme karşı yürütülen mücadeleyi zaafa uğratıyor.

Ablehnung oder Reduktion von Alkohol bei der Behandlung von Human Growth Hormone.
İnsan Büyüme Hormonu Tedavisinde Alkolün Reddedilmesi veya Azaltılması.

Zusammen mit körperlichem Stress, Ablehnung von schlechten Angewohnheiten, richtiger Ernährung, hat dies einen positiven Effekt.
Fiziksel stres, kötü alışkanlıkların reddi, doğru beslenme, bu olumlu bir etki verir.