AFFÄREN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• ilişkisi
• aldatmalar
• ilişki
• ilişkileri

Affären Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Oder Affären?
Ya da aldatma?

Also hatte Ihre Frau auch Affären?
Karının da ilişkileri var mıydı?

Keine Affären, nichts.
Yasak ilişki, hiçbir şey yok.

Nein. Keine Affären.
Hayır, ilişkisi yok.

Affären mit drei Assistenten?
Üç asistanınızla ilişki mi yaşadınız?

Ich habe Affären.
Yasak aşk ilişkilerim var.

Die affären sind nicht mein wirkliches leben.
İşleri benim gerçek hayatta değil.

Hat sie auch Affären?
Onun da ilişkileri var mı?

Hast du nur Affären mit Patientinnen?
Sadece hastalarla mı ilişki kurarsın?

Prozent aller Affären.
İlişkilerin% 80i işte başlar.

Sie hatte viele Affären und eine heimliche Familie.
Çok ilişkisi, hatta gizli bir ailesi varmış.

Eine verwöhnte Tochter, Affären.
Şımarık bir kız, bir ilişki.

Ihr habt Affären und sie sieht darüber hinweg.
Senin de ilişkilerin var ama görmezlikten geliyor.

Dass er viele Affären hatte.
Çok fazla ilişkisi olduğu konusunda.

Hatte er früher irgendwelche Affären?
Peki daha önce bir ilişkisi var mıydı?

Emotionale Affären halten Ehen doch frisch.
Duygusal ilişkiler bir evliliği ayakta tutmak için zorunludur.

Mein Onkel hatte etwa drei Affären da!
Amcamın orda üç olayı var gibidir!

Hatte Affären und mein Vater wusste das. Meine Mutter.
Annem… ve babam biliyordu… bu ilişkileri yaşamaktaydı.

Mein Onkel hatte ungefähr drei Affären dort?
Amcanım orda üç olayı var gibidir!?

Einige Affären sind Totenglocken für Beziehungen.
Ve bazı aldatmalar bağda zaten ölmekte olan ilişkiler için ölüm habercisidir.

Ich wusste, Yale hatte Affären.
Hayır. Yalenin bir ilişkisi olduğunu biliyordum.

So werden ihm unzählige Affären nachgesagt und er ist zum dritten Mal verheiratet.
Bu sözleri sayısız aşklar yaşamış ve üç kez evlenmiş.

Ich denke, das ist der Kern vieler Affären.
Bence birçok ilişkinin özünde bu var.

Nicht Susans Affären und unbändige Nymphomanie, sondern dein Mangel an Vegetation.
Susanın ilişkisi ve tatmin olmaz seks manyaklığı değil, otsuz oluşundu sorun.

Meine Mutter dokumentierte ihre Affären.
Annem aşk ilişkilerinin kaydını tutardı.

Affären sind Akte des Verrats, aber auch Ausdruck von Sehnsucht und Verlust.
Sadakatsizlik, bir ihanet davranışı olmasının yanı sıra, bir istek ve kaybın da ifadesidir.

Er ist fertig mit all den leeren, bedeutungslosen Affären.
İçi boş, anlamsız ilişkilerle işi bitmiş.

Trotz seiner zahlreichen Affären, wirkte sich auf sie aus. Ich vermute, die Tatsache, dass ihre Mutter bei ihrem Vater blieb.
Annesinin ondan ayrılmamasının Bence babasının annesini defalarca aldatmasına rağmen muhtemelen onda bir etkisi oldu.

Er war zwei Mal verheiratet, hatte aber zahlreiche Affären.
İki kez evlendi; ama pek çok ilişkisi oldu.

Irgendwann werden wir erwachsen, gehen arbeiten, haben Affären und dann werden wir Alkoholiker.
Nihayetinde, yetişkin olunca bir işimiz, ilişkilerimiz olacak ve alkoliğe dönüşeceğiz.