BEZEICHNETE ER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Bezeichnete er Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ursprünglich bezeichnete er die genetische.
İlk önce genetik dedi.
Das Atomabkommen mit dem Iran bezeichnete er als schlechten Deal.
İran ile imzalanan Nükleer Anlaşmayı kötü bir anlaşma olarak niteledi.
Vor zwei Monaten bezeichnete er uns(noch) als Terroristen, nun spricht er von Verhandlungen.
İki ay önce bizi terörist olarak niteliyordu, şimdiyse görüşmelerden bahsediyor.
Seine Inhaftierung bezeichnete er als"Skandal".
Gözaltını“ skandal” olarak nitelendirdi.
Die Situation bezeichnete er aber als"unerfreulich".
Ama durumu“ tatsız” olarak nitelendiriliyor.
Combinations with other parts of speech
Zarflarla kullanım
Die Siedlungspolitik von Netanjahu bezeichnete er als ein"Unglück für Israel".
Netanyahu bunu'' İsrail için felaket'' olarak nitelendirdi.
Die Amerikaner bezeichnete er immer als feige.
Genelde Amerikalılar daha korkak diyebilirim.
Auch Angela Merkel bezeichnete er einmal als"ein bisschen korpulent".
Angela Merkel bile bir zamanlar'' biraz obez'' olarak nitelendirdi.
Als er über Ripples XRP sprach, bezeichnete er es als"das beste Digital Asset für die Abwicklung".
Ripplein XRPsinden bahsetmişken, bunu“ çözüm için en iyi digital varlık” olarak nitelendirdi.
In der offiziellen Vorstellung von Easypaysy bezeichnete er die Benutzererfahrung von Bitcoin als"schrecklich".
Easypaysynin resmi tanıtımında Bitcoinin kullanıcı deneyimi“ korkunç” olarak nitelendiriliyor.
In der offiziellen Vorstellung von Easypaysy bezeichnete er die Benutzererfahrung von Bitcoin als"schrecklich".
Easypaysy resmi tanıtımında Bitcoinin kullanıcı deneyimini veya UXi“ korkunç” olarak nitelendirdi.
In der offiziellen Vorstellung von Easypaysy bezeichnete er die Benutzererfahrung von Bitcoin als"schrecklich".
Easypaysynin resmi tanıtımında Bitcoinin kullanıcı deneyimini ve arabirimi“ korkunç” olarak nitelendirdi.
In einem Tweet vom 16. Juli 2016 bezeichnete er die Türkei als eine"totalitäre islamistische Diktatur".
Temmuz 2016 darbe girişiminin ertesi gününde Twitterda Türkiyeyi'' totaliter İslamcı diktatörlük'' olarak tanımladı.
In der offiziellen Vorstellung von Easypaysy bezeichnete er die Benutzererfahrung von Bitcoin als"schrecklich".
Easypaysynin resmi tanıtım yazısında Bitcoinin kullanıcı deneyimi ve arabirimi“ korkunç” olarak nitelendiriliyor.
Das Büro des indischen Ministerpräsidenten bestätigte den Tod Shankars und bezeichnete ihn als„Nationalheiligtum“.
Başbakanlık ofisi Shankarın ölümünü doğruladı ve ulusal bir hazine olarak nitelendirdi.
Außenamtssprecherin Heather Nauert bezeichnete ihn als„großen Schritt in die richtige Richtung“.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, kararı,” doğru yönde atılmış dev bir adım” olarak niteledi.
Ein Journalist, der am Tatort anwesend war und den Anschlag miterlebte, bezeichnete ihn als„absolutes Massaker“.
Orada bulunan ve saldırıya tanıklık eden bir gazeteci saldırıyı“ tam bir katliam” olarak tanımladı.
So bezeichnet er Winston. -Was?
Winstona öyle diyor.- Ne?
So bezeichnet er Winston. -Was?
Winston için öyle diyor.- Ne?
Wen bezeichnet er als Dame?
Kime bayan dedi o?
Der deutsche Feldmarschall von Rundstedt bezeichnete ihn später als„kritischen Moment“.
Almanların Saha Generali Von Rundstedt, buna daha sonradan“ kritik bir an” demiştir.
Man bezeichnete ihn als englische Krankheit!
Ingilizce hastalık DISEASE olarak söylenir!
So bezeichnet er Winston.
Winstona öyle diyor.
Donezk und Luhansk bezeichnet er als“Neurussland”.
Donetsk ve Luhansk, kedilerini'' yeni Rusya'' olarak tanımlıyorlar.
Caroll bezeichnet ihn als den„Father of Corporporate Social Responsibility“(Carroll 1999: 270).
Bowen konuyla ilgili çalımalarından dolayı Kurumsal Sosyal Sorumluluun Babası olarak anılmaktadır( Carroll, 1999: 270).
Der Schreiber bezeichnet ihn als"atheistische Drecksau".
Yazar bu noktayı‘ ateist eşiği olarak adlandırıyor.
Die Einheimischen bezeichnen ihn als das Tor zur Hölle.
Yerliler burayı, cehenneme giden kapı olarak adlandırmaktadır.
Bezeichne ihn auch als Betrüger!
Fakat tutup ona da dolandırıcı diyorsunuz.
Ein Journalist, der am Tatort anwesend war und den Anschlag miterlebte, bezeichnete ihn als„absolutes Massaker“.
Olay yerinde bulunan ve saldırıya tanık olan bir gazeteci, bunu“ mutlak bir katliam” olarak nitelendirdi.
Er war schockiert, als er vom Organraub erfuhr, und bezeichnete ihn als„barbarisch“ und„entsetzlich“.
O, organ toplama vahşetini öğrenmesi üzerine şok oldu ve bunu,“ barbarca” ve“ korkunç” olarak adlandırdı.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0241

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce