EIN ABKOMMEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir anlaşma
anlaşması imzaladı
bir antlaşma

Ein abkommen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich habe ein Abkommen.
Bir anlaşmam var.
Ein Abkommen über Guam?
Guam anlaşması mı?
Wir haben ein Abkommen.
Ein Abkommen mit dem Irak gibt es nicht.
Irakla varılan bir anlaşma yok.
Ich will ein Abkommen.
Anlaşma yapmak istiyorum.
İnsanlar da tercüme ediyor
Di Rupo verkündete:“Wir haben ein Abkommen.
Di Rupo,“ Bir anlaşmaya vardık.
Ich mache ein Abkommen mit Ihnen.
Sizinle bir anlaşma yapacağım.
Dabei gab es unter den Tieren ein Abkommen.
Hayvanlar arasında bir anlaşma oldu.
Wir würden ein Abkommen bevorzugen.
Bir anlaşma olmasını tercih ederdim.
Ein Abkommen zwischen Thörnblad und dem Wald.
Thörnblad ve orman arasında bir anlaşma.
Aber wir hatten ein Abkommen.
İyi de bir anlaşmamız var.
Ein Abkommen über allgemeinen und dauerhaften Frieden.
Evrensel ve kalıcı bir antlaşma.
Moment. Ich habe ein Abkommen mit ihm!
Onunla anlaşma yaptım. Durun!
Ein Abkommen, das dem Iran absolute Atomwaffen geben wird.
İrana kesinlikle nükleer silahlar verecek bir anlaşma.
Es existiert ein Abkommen zwischen uns.
Halklarımız arasında bir antlaşma var.
Bitte. Helen. Wir haben ein Abkommen.
Lütfen. Bir anlaşma yaptık, hatırladın mı? Helen.
Wir hatten ein Abkommen. Du hast gesagt.
Bir anlaşmamız vardı, sen söyledin.
Ich frage mich, weshalb die Schweiz so ein Abkommen unterzeichnet?
İsviçre Neden Böyle Bir Anlaşma İmzaladı?
Gibt es ein Abkommen zwischen Holland und der Türkei?
Hollanda ile Türkiye arasında bir sözleşme var mıdır?
Im Oktober 2009 wurde ein Abkommen unterzeichnet.
Da bir anlaşma imzalanmıştı.
Am 18-März wurde ein Abkommen unterzeichnet, wonach die Rote Armee die Möglichkeit erhielt, sich Batumi anzuschließen.
Mart 18te, Kızıl Ordunun Batuma katılma olasılığını aldığına göre bir anlaşma imzalandı.
Sagen sie ihm, dass wir ein abkommen haben.
Ona söyle biz bu adamlarla bir anlaşma yaptık.
Also traf ich ein Abkommen mit dem Teufel namens Maxine Seagrave.
Ben de Maxine Seagrave adlı şeytanla anlaşma yaptım.
Beide Länder haben in Bern ein Abkommen unterzeichnet.
Bu olayın ardından iki ülke Bernde bir anlaşma imzaladı.
Wir hatten ein Abkommen: Damen für dich, eine Adresse für mich.
Bir anlaşmamız vardı: Sana iki bayan, bana bir adres.
Keturah und seine Leute… sie hatten ein Abkommen. Ich kann nicht.
Keturah ve halkının… bir anlaşması vardı. Gelemem.
NEC unterzeichnete ein Abkommen den Sponsor Sauber F1 Teams aus der 2011 Saison, bis die 2014 Saison.
NEC sponsor bir anlaşma imzaladı Sauber F1 Takımı dan 2011 yılına kadar sezon 2014 sezonunda.
Zwischen den zwei Armeen wurde am 10. Oktober ein Abkommen unterzeichnet(Foto).
Ekimde iki ülkenin orduları arasında bir anlaşma imzalandı( fotoğraf).
Die Anstrengungen um ein Abkommen werden von Erfolg gekrönt sein.
Antlaşma için gösterdiğiniz çalışmalarda başarılı olmanızı diliyorum.
Dieser Frieden von Ihnen… Denken Sie echt, die Taliban werden ein Abkommen einhalten?
Sizin şu barışınız… Talibanın anlaşmaya uyacağına gerçekten inanıyor musunuz?
Sonuçlar: 97, Zaman: 0.0419

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce