EINE IRRENANSTALT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir akıl hastanesi
bir tımarhane
irrenhaus
eine irrenanstalt

Eine irrenanstalt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Das ist eine Irrenanstalt.
Akıl hastanesi burası!
Das ist kein Krankenhaus, sondern eine Irrenanstalt.
Burası hastane değil. Tımarhane.
Es ist eine Irrenanstalt, Doktor.
Burası bir tımarhane, Doktor.
Wir dachten es sei eine Irrenanstalt.
Akıl hastanesi olduğunu düşünmüştük.
In eine Irrenanstalt in Las Cruces?
Las Cruceste bir tımarhane mi?
Da gibt es eine Irrenanstalt?
Orada tımarhane mi var?
Entschuldigen Sie, hier im Gebäude ist eine Irrenanstalt.
Psikiatri Hastanesiyle aynı binayı paylaşıyoruz.- Özür dileriz.
Du hast mich in eine Irrenanstalt gesteckt.
Beni akıl hastanesine yolladın.
Wenn man das Richtige sagt, kommt man für zehn Monate in eine Irrenanstalt.
Doğru şeyleri söyleyince on aylığına akıl hastanesine yollarlar.
Das hier ist eine Irrenanstalt.
Burası tam bir tımarhane.
Es ist eine Irrenanstalt, voll mit verrückten Menschen.
Zırdelilerle dolu bir tımarhaneden bahsediyoruz yahu.
Also, das ist eine Irrenanstalt?
Yani,… burası tımarhane mi?
Es war ein Kinderheim. Vor zehn Jahren, aber davor eine Irrenanstalt.
Yıl öncesine kadar kimsesizler yurduydu ama ondan önce, akıl hastanesiydi.
Man würde mich in eine Irrenanstalt stecken.
Beni bir akıl hastanesine tıkacaklar.
Dies ist eine Irrenanstalt, die Leute treiben es hier wie Karnickel.
Burası bir akıl hastanesi. Buradakiler tavşan gibi çiftleşiyor.
Hitler besucht eine Irrenanstalt.
Hitler bir akıl hastanesini ziyaret eder.
Als ich versucht habe Stiles zu finden habe ich alle in eine Irrenanstalt geführt.
Stilesı bulmaya çalıştım ve herkesi bir akıl hastanesine götürdüm.
Als Nächstes hörten wir, dass sie ihn in eine Irrenanstalt gesteckt und ihm das halbe Hirn rausgeschnitten hatten.
Sonra duyduk ki onu bir akıl hastanesine kapatıp beyninin yarısını kesmişler.
Obwohl ich mich sogar selbst… ziemlich oft gefragt hab, ob das Buy More nicht eine Irrenanstalt ist, aber ja.
Zaman zaman Buy Moreun aslında bir akıl hastanesi olduğunu düşünsem de öyle.
Eine Frau wurde ohne Gerichtsbeschluss in eine Irrenanstalt geschleift, weil ein solcher gar nicht vorlag.
Bir kadın, psikiyatri koğuşuna izinsiz olarak atılıyor… çünkü ortada bir izin yok.
Zunächst wird Cole versehentlich in das Jahr 1990 zurückgeschickt unddort umgehend in eine Irrenanstalt eingewiesen.
Önce yanlışlıkla 1990 yılına gönderilen Cole,burada akıl hastanesine kapatılıyor.
Heutzutage sperren wir die Unglücklichen in eine Irrenanstalt oder wenn sie Wohlhabend sind- in eine moderne Klinik.
Günümüzde onları tımarhaneye tıkıyoruz ya da eğer zenginlerse modern kliniklere kapatıyoruz.
Sie dachte Wentworth wäre eine Irrenanstalt.
Wentworthun deliler hastanesi olduğunu sanmıştı.
Mich dann für 28 Jahre in eine Irrenanstalt steckte, die nichts anderes tat, als mich mental und physisch zu foltern, seit wir einander kennen.
Sonra 28 yil boyunca bir akil hastanesine kapattin. Sen birbirimizi tanidigimizdan beri hem ruhuma hem de bedenime iskence etmekten baska bir sey yapmadin.
Warum besuchen Sie dann eine Irrenanstalt?
Peki o zaman neden tımarhaneyi ziyaret ettiniz?
Trotzdem ist es eine Irrenanstalt.
Müthiş olabilirler, ama yine de orası bir tımarhane.
Es ist Teresa. Ihr Bruder Marco hat sie gerade in eine Irrenanstalt gesteckt.
Kardeşi Marco tarafından akıl hastanesine kapatılmış.- Teresa.
Ich habe keine Ahnung, wie wir in eine Irrenanstalt einbrechen.
Bir tımarhaneye nasıl gireceğimiz hakkında hiçbir fikrim yok.
So ein Mannsollte kein Recht haben, seine Frau in eine Irrenanstalt zu stecken.
Onun geçmişine sahip bir adamın,karısını akıl hastanesine koyma hakkı olmamalı.
Ungefähr 16 Kilometer von hier entfernt gibt es eine Irrenanstalt, die Lassen-County-Klinik.
Buradan on mil uzakta… bir akıl hastanesi vardı.
Sonuçlar: 181, Zaman: 0.0418

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce