Bir tımarhane Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Burası tam bir tımarhane!
Onu bir tımarhaneye kapattı.
Burası tam bir tımarhane.
Bir tımarhaneye göre çok sessiz.
Sürekli bir tımarhane!
Hiç bir tımarhanenin içini görmüş müydün Maurice?
Burası tam bir tımarhane.
Burası bir tımarhane değil. Hapishane de değil.
Güve Adam Mainede bir tımarhanede.
Lanet bir tımarhane gibi!
Yeryüzü fazla uzun süre bir tımarhaneydi!
Burası bir tımarhane, değil mi?
Burası bir opera değil. Bir tımarhane.
Burası bir tımarhane, Doktor.
Burası emekliler yurdu değil, bu bir tımarhane.
Burası tam bir tımarhane. Haydi.
Ve ömrünün sonuna kadar orada kalırsın. Sonra da seni bir tımarhaneye gönderirim.
Burası daima bir tımarhane gibidir.
Böyle bir tımarhaneye tıkılıp kalırsan normal insanlar bile delirir.
Kulis tam bir tımarhane.
Öykünün odağındaki isim Dedektif David Tapp kendini terk edilmiş veharabeye dönmüş bir tımarhanede bulur.
Bu yer tam bir tımarhane.
O günden beri İtalyada bir tımarhanede.
Nevadadaki bir tımarhanede altı ay yattı.
Bonnie gizli. Asheville bir tımarhanede.
Burası tam bir tımarhane.- Onunla.
Başpsikopos onu Alamogordonun dışında bir tımarhaneye kapattı.
Üvey babam beni bir tımarhaneye tıktı diye mi?
O parayı kazanamasam kardeşim Karma hayatının geri kalanını bir tımarhanede geçirmek zorunda kalacak.
Terapideydim ben, bir tımarhanede değil.