EINEN GEIST ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bir hayalet
• bir ruh
• zihin
• bir hayaleti
• bir hayaletin
• bir hayalete
• bir ruhu
• bir ruha
• bir ruhla
• bir akıl

Einen geist Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Einen Geist.
Bir hayalet.

Ich sah einen Geist.
Bir hayalet gördüm.

Einen Geist.
Bir hayaletin var.

Ich sehe einen Geist.
Bir hayalet görüyorum.

Einen Geist kann man nicht töten.
Bir hayaleti kimse öldüremez.

Es gibt nur einen Geist!
Tek bir ruh vardır!

Ich einen Geist sehen.
Bir hayalet görüyor gibiyim.

Gibt es so einen Geist?
Öyle bir ruh var mı?

Für einen Geist bist du hübsch.
Bir ruha göre epey güzelsin.

Lundy sah einen Geist.
Lundy bir hayalet görmüş.

Für einen Geist blutest du ganz gut.
Bir hayalete göre iyi kan varmış sende.

Gibt es dort einen Geist?".
Burada bir ruh var mı?”.

Ich sah einen Geist in meinem Zimmer.
Odamda bir hayalet gördüm.

Jeder Lampion ist für einen Geist.
Her ışık bir ruh içindir.

Ich fang einen Geist, Mann.
Bir hayalet yakaladım adamım.

Jeder Lampion ist für einen Geist.
Her ateş bir ruh içindir.

Sie wollen einen Geist umbringen.
Bir hayaleti öldüreceksin.

Ich dachte, ich sehe einen Geist.
Bir hayalet gördüm sandım.

Und du weißt, einen Geist sollte man niemals enttäuschen.
Bir hayaleti asla hayalkırıklığına uğratmaman gerekir.

Möglicherweise haben Sie einen Geist gegessen.
Bir hayalet yemiş olabilirsiniz.

Und wir können einen Geist jetzt über jedes Smartphone hochladen.
Ama artık her akıllı telefondan zihin yüklemesi yapabiliyoruz.

Neben mir? Ich sehe wohl einen Geist.
Sanırım bir hayalet görüyorum. Yanımda mı?

Du jagst einen Geist und unschuldige Menschen werden deshalb sterben.
Bir hayaletin peşindesin, ve bu yüzden masum insanlar ölecek. Vay be.

Man jagte einen Geist.
An8} Bir hayaleti kovalamak gibi.

Dort stehen, einen Mann, Ja. wo du bist. Ich sah einen Geist.
Evet. Bir ruh gördüm tam senin durduğun yerde.

Ich habe nur einen Geist gesehen.
Sadece bir hayalet gördüm.

Es gibt einen Geist, der aber auf unterschiedliche Weise zum Ausdruck kommt 1. Kor.
Bir ruh vardır, ancak bu çeşitli yollardan açıklanabilir 1 Cor.

Du versuchst sie wie einen Geist zu sehen.
Sen onları bir ruh gibi izliyorsun.

Es ist schwer, einen Geist zu vertreiben, aber nicht unmöglich. Gehen wir.
Gidelim. Bir ruhu sürgün etmek kolay değil,… ama imkânsız da değil.

Sie machen Menschenopfer für einen Geist namens"das Nichts.
Hollow denen bir ruh için insanları kurban etmeye başladılar.