Enkelin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Und meine Enkelin.
Ve benim torunum.
Meine Enkelin ist anders.
Benim torunum başka.
Ich habe keine Enkelin.
Torunum yok benim.
Meine Enkelin, Kiona.
Beyler. Bu torunum Kiona.
Du bist keine Enkelin.
Sen torun değilsin.
Wus Enkelin angegriffen wurde.
Bayan Wunun torunu saldırıya uğradı.
Du hast eine Enkelin?
Torunun mu var senin?
Ich habe eine Enkelin, die ich nicht sehe.
Torunum oldu, ama göremiyorum bile.
Ich liebe ihre Enkelin.
Torununa aşığım onun.
Enkelin beißt nicht, aber ich überprüfe jeden Tag.
Torun ısırmaz, ama her gün kontrol ederim.
Sie ist seine Enkelin.
Ne olmuş? Onun torunu.
Seine Enkelin hat noch nie von mir gehört. Ich meine.
Yani torunu bile benden bihaber büyümüş.
Er nennt dich seine Enkelin.
Sana torunum diyor.
Ist das die Enkelin der Hebamme?
Ebenin torunu değil mi o?
Das ist Jenny, Mathews' Enkelin.
Madhav Mathewsın torunu, Jenny.
Was sucht seine Enkelin in der Tasche?
Torununun çantada ne işi varmış?
Wichtiger als der Auftritt deiner Enkelin?
Bu torununun resitalinden önemli mi?
Und das wird Ihre Enkelin anspornen.
Torununa ilham kaynağı olan da bu.
Sie sagten, Sie hätten einen Sohn für meine Enkelin.
Torunum için bir oğlun olduğunu söylemiştin.
Wann ging Ihre Enkelin fort?
Torunun ne zaman gitti?
Ich habe eine Enkelin, Carrie, und ich habe sie nie gesehen.
Bir torunum var, Carrie, ve onunla hiç karşılaşmadım.
Du bist dran, Enkelin.
Tamam torunum, senin sıran.
Ich bringe die Enkelin meines Bruders zum Bahnhof.
Kardeşimin torunun yakalaması gereken bir tren var.
Weil Normas Enkelin.
Çünkü Normanın torunu çalışıyor masamda.
Seine Enkelin muss in einem Nachtclub arbeiten, um ihn zu unterstützen.
Torununu, ona bakması için bir gece kulübünde işe soktu.
Das ist es, was Ihre Enkelin inspiriert.
Torununa ilham kaynağı olan da bu.
Sie wusste nicht mal, dass sie eine Enkelin hat.
Torununun olduğundan haberi bile yoktu.
Dieser holte seine Enkelin sofort aus dem Wasser.
Dedesi minik torununu hemen sudan çıkardı.
Meine Kusine aus Mostaganem… Sie haben ihre Enkelin getötet.
Torununu öldürdüler. Mostaganemde yaşayan kuzenim.
Und dass du seine Enkelin hast und ein Treffen arrangieren willst.
Sonra torununun sende olduğunu ve burada bulaşmak istediğini söyleyeceksin.
Sonuçlar: 311, Zaman: 0.1149
S

Enkelin eşanlamlıları

Enkeltochter grosstochter

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce