ERFÄHRT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• öğrendiğinde
• öğrenirse
• bilmesini
• öğrenecek
• duyarsa
• haberi
• hakkında
• öğrenince
• duymasını
• duyunca
• haberdar

Erfährt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Wenn Mom das erfährt.
Annem bir duyarsa.

Das erfährt er beim Essen.
Bana yemek ısmarlıyor, o öğrenecek.

Als Saul davon erfährt.
Zeyd bunu öğrenince.

Das Volk erfährt diese Rüstungen.
Halkın bu silahtan haberdar.

Ihren Worten erfährt.
Kelimelerini öğrenecek.

Erfährt Francis es, hält er dich auf.
Eğer Francis öğrenirse, seni durdurur.

Wenn der Boss das erfährt.
Eğer patron bunu duyarsa.

Wenn Ray das erfährt… bist du tot.
Ray bunu öğrenecek olursa ölürsün.

Wenn die Presse das erfährt.
Eğer basın bunu öğrenirse.

Als Emily davon erfährt, trennt sie sich.
Emika bunu duyunca ondan ayrılır.

Er wollte, dass Virginia es erfährt.
Onun bunu bilmesini istedi.

Wenn Joe das erfährt, bringt er dich um.
Bunu Joe öğrenecek olursa seni öldürür.

Denn wenn er dein Geheimnis erfährt.
Çünkü senin sırrını öğrenirse.

Was ist, wenn Fritz erfährt, dass du hier bist?
Fritz burada olduğunu öğrenirse ne olacak?

Archer, wenn deine Mutter das erfährt.
Archer, annen bunu öğrenince.

Als sie das erfährt bricht ihre Welt zusammen.
Dila bunu öğrenince dünyası başına yıkılır.

In seinem eigenen Körper erfährt.
Nasıl olsa kendi bedeninde öğrenecek.

Man erfährt mehr über Harrys Eltern.
Harrynin akrabaları hakkında daha çok detay veriliyor.

Wenn er gerüchteweise von uns erfährt.
Bizimle ilgili dedikoduları duyarsa.

Erfährt die Polizei nichts über mich?
Polisin benden haberdar olmamasını sağlayabildiniz mi?

Michaela vielleicht, wenn sie das erfährt.
Michaela bunu öğrenirse ölebilir.

Wenn Carla erfährt, dass es meine Schuld war.
Carla bunun benim suçum olduğunu öğrendiğinde--.

Dass Christine über mich von dir erfährt.
Christinee benden haberi sen götür.

Als Yasemin dies erfährt, ist sie verzweifelt.
Yasemin bunu öğrendiğinde çok üzülür ve kırılır.

Und nur, wenn Scott es nicht erfährt.
Ve sadece Scottın bundan haberi olmazsa.

Wenn Jane die Wahrheit erfährt, dann zerstört sie das.
Jane gerçeği öğrendiğinde bu onu yok edecek.

Und du wolltest, dass niemand davon erfährt.
Kimsenin bunu bilmesini istemedin.

Wenn er von dem Baby erfährt, würde er hier bleiben.
Bebekten haberi olsaydı burada bizimle kalırdı.

Ich möchte, dass es Christine von dir erfährt.
Christinee benden haberi sen götür.

Wenn sie davon erfährt, will sie bestimmt auf ihn warten.
Bunu duyarsa o varana kadar beklemek ister.