GLEICHE POSITION ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• aynı pozisyonda
• aynı pozisyon

Gleiche position Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Jährlich gleiche Position.
Her Yıl Aynı Konum.

Der Typ ist mein Idol und wir kämpften für die gleiche Position.
Bu adam benim idolüm ve aynı pozisyon için yarışıyoruz.

Nimm die gleiche Position ein.
Aynı pozisyonu alın.

Öffnen Sie niemals jedes Mal die gleiche Position.
Her zaman aynı pozisyonda asla açmayın.

Erneut die gleiche Position erreicht.
Yine aynı pozisyonu aldık.

Gleiche Position, aber der gesamte Rumpf wird zur Hälfte der Knie angehoben.
Aynı pozisyonda, ancak gövdenin tamamı dizlerin yarısına kadar kalkacak.

Das ist die gleiche Position.
Neredeyse aynı pozisyonda.

In Bezug auf entwickelte Tourismusinfrastruktur, beideLänder besetzen gleiche Positionen.
Gelişmiş turizm altyapısı açısından, ülkeler eşit pozisyondalar.

Man müsse nicht die gleiche Position vertreten.
Aynı pozisyonu yaşamak istemiyoruz.

Die gleiche Position der Leiche, der gleiche Stil, die gleichen Verletzungen.
Ceset aynı pozisyonda… aynı tarz ve aynı yaralar.

Nimm nicht immer die gleiche Position mit deinen Trades ein.
Her zaman işlemlerinizle aynı pozisyonda olmayın.

Sie wäre wunderbar, aber ich habe ein paar Leute auf meiner Seite des Ganges, die die gleiche Position haben wollen.
Harika olur, ama benim tarafımda da aynı pozisyon için lobi yapanlar var.

Es hilft, die gleiche Position der Waffe beizubehalten.
Silahın aynı konumunu korumasına yardımcı olur.

Auf meiner Seite des Ganges, die die gleiche Position haben wollen.
Ama benim tarafimda da… ayni pozisyon icin lobi yapanlar var.

Ein"Amtsinhaber" ist ein politischer Kandidat, der derzeit im Amt war und wieder für die gleiche Position.
Görevli'', halen görevde olan ve aynı pozisyon için tekrar çalışan siyasi bir adaydır.

Sieht das wie die gleiche Position aus, der gleiche Winkel?
Aynı pozisyon gibi migörünüyor. aynı açııda mı?

Dass die Löcher auf beiden Plattenkanten exakt die gleiche Position haben müssen.
Plakanın her iki kenarındaki deliklerin tamamen aynı konumda olması gerektiğinin farkında olmalısınız.

Bei der Arbeit nicht zu lange die gleiche Position einnehmen und wenn möglich alle 20 bis 40 Minuten die Tätigkeit wechseln.
Çok uzun süre aynı pozisyonda kalmamak ve mümkünse her 20-40 dakika bir pozisyon değiştirmek.

Kageyama!- Ja? Wir sind jetzt so was wie Rivalen, die um die gleiche Position kämpfen.
Biz nasıl desem, aynı pozisyon için yarışıyoruz gibi ama… ben de maçlarda oynamak istiyorum! Evet? Kageyama.

Sie werden weiterhin die gleiche Position von 100 Öl-Kontrakten halten.
Aynı 100 petrol sözleşmesi pozisyonunu tutmaya devam edeceksiniz.

Deine College-Freunde sind dir so nahe, dass keine anderen Freunde die gleiche Position einnehmen können.
Kolej arkadaşların kalbinize o kadar yakın ki, başka hiçbir arkadaş aynı pozisyona giremez.

Aber als ich in die gleiche Position gezwungen wurde, habe ich das Gleiche getan. oder was ich als Verrat empfand, verurteilte.
Ihanetle ya da… bana göre ihanet olan şeyle suçladım,… fakat aynı konuma ben de itilince, aynı şeyi ben de yaptım.

Sogar man sollte verschiedene Geschlechtspositionen ausprobieren, anstatt jedes Mal die gleiche Position einzunehmen.
Her zaman aynı pozisyonda sevişmek yerine farklı pozisyonları da denemelisiniz.

Dies liegt daran, dass die kopierte Komponente die gleiche Position des Originals nur auf verschiedenen Seiten haben kann.
Bunun nedeni kopyalanan bileşenin orijinalin yalnızca farklı sayfalarda aynı konumuna sahip olması olabilir.

Die Partition %1 hat nach der Größenänderung/dem Verschieben weiterhin die gleiche Position und Größe. Die Operation wird ignoriert. @info/plain.
Disk bölümü yeniden boyutlandırma/ taşıma işleminden sonra da aynı boyutta ve konumda. İşlem yoksayılıyor.@ info/ plain.

Wie das silberne Skelett. gleichen Position ausgerichtet.
Bedeni gümüş iskeletle aynı pozisyonda konumlanmış.

Und gleichen Positionen an.
Yere uzanıp aynı pozisyonu alın.

Darauf befanden sich ein kleiner Junge und sein Vater in etwa der gleichen Position.
Duvarda yaklaşık benzer pozisyonda küçük bir erkek çocuk ve babası vardı.

Halt auf der gleichen Position.
Aynı pozisyonda kal.

Und in der gleichen Position lassen.
Seni terfi ettirip, aynı pozisyonda bırakmazlar.