HINGEBUNGSVOLLE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Sıfat
Isim
sadık
treu
loyal
halten
getreu
loyalität
ergebener
hingebungsvolle
untreu
fedakâr
selbstloser
hingebungsvolle
uneigennützig
altruistisch
fedakar
selbstloser
hingebungsvolle
uneigennützig
altruistisch

Hingebungsvolle Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hingebungsvolle Schwester.
Fedakâr kardeş.
Glückliche Frau. Hingebungsvolle Mutter.
Özverili anne. Mutlu eş.
Dein hingebungsvoller Gatte, Nelson.
Sadık kocan Nelson.
Mrs. Schroder ist Witwe und hingebungsvolle Mutter.
Bayan Schroeder bir duldur ve özverili bir annedir.
Dein hingebungsvoller Mann, Nelson.
Sadık kocan, Nelson.
Dvora war eine sehr gute Frau… und hingebungsvolle Mutter.
Dvora çok iyi bir kadındı ve sadık bir anneydi.
Hingebungsvolle Schwester, geliebte Transe"?
Fedakâr kardeş, sevgili tezek''?
Sie waren nicht immer der hingebungsvolle Ehemann, stimmt's?
Senin de hep sadık koca olmadığından eminim. Haksız mıyım?
Hingebungsvolle Seelen arbeiten dort.
Burada çalışan 150 fedakar gönüllümüz var.
Sie sind intelligente, sehr hingebungsvolle Tiere, sie haben eine wunderbare Erinnerung.
Onlar akıllı, çok sadık hayvanlar, harika bir anıları var.
Dass hinter jedem gut erzogenen Kind aufgeklärte und hingebungsvolle Eltern stehen.
Her iyi yetiştirilmiş çocuğun arkasında, bir çift bilgili ve adanmış ebeveynin olduğunu unutmayın.
Nämlich ich, meine hingebungsvolle Tochter und meine Enkelin in spe.
Ben, sadakatli kızım ve doğacak torunum.
Im Haus wird der Hund die Rolle eines ruhigen und hingebungsvollen Begleiters spielen.
Evde, köpek sakin ve sadık bir arkadaşı rolünü oynayacaktır.
Nämlich ich, meine hingebungsvolle Tochter und meine Enkelin in spe.
Ben, sadık kızım ve müstakbel kız torunum.
Du kannst die Welt durchsuchen, und ich bezweifle, du findest einen hingebungsvolleren, liebenden… Papagei.
Tüm dünyayı arasanız da onun kadar sadık ve sevgi dolu bir papağan bulamazsınız.
Joey Feek, tanzt mit dem hingebungsvollen Ehemann Rory,‘kann nicht mehr aufstehen'.
Joey Feek, sadık kocasıyla dans ediyor, Rory, artık yataktan kalkamıyor.
Mit ihrer Reise ins Süßwasser, scheinen sie sich von aggressiven Jägern, in hingebungsvolle Pilger zu verwandeln.
Tatlı suya doğru gittikçe… saldırgan avcılardan mülayim hacılara dönüşüyorlar.
Diese hingebungsvollen, furchtlosen Hunde haben einen vorsichtigen, unabhängigen Charakter.
Bu sadık korkusuz köpekler, dikkatli, bağımsız bir karaktere sahiptir.
Vertreter der Rasse werden dem Kind ein hingebungsvoller und zuverlässiger Freund sein.
Cinsin temsilcileri çocuğa adanmış ve güvenilir bir arkadaş olacaklar.
Eine hingebungsvolle Aktivität kann Ihnen den Schlaf ermöglichen, den Sie nachts so dringend brauchen!
Sadık etkinlik size geceleri çok çaresizce ihtiyacınız olan uykunuzu verebilir!
Lee Harris, ausgezeichnete Polizeibeamtin,liebende Frau, hingebungsvolle Mutter. Korrektur und Anpassung.
Lee Harris. Ödüllü polis memuru,sevgi dolu eş, özverili anne.
Es ist schwierig, eine hingebungsvollere und freundlichere Kreatur mit einem süßen Temperament zu finden.
Tatlı bir öfke ile daha sadık ve nazik bir yaratık bulmak zor.
Der russische schwarze Terrier hat sich denRuf eines gut geführten, furchtlosen und hingebungsvollen Hundes verdient.
Rus siyah terrier, iyi yönetilen,korkusuz ve adanmış bir köpeğin ününü kazanmıştır.
Chinooks sind sehr intelligente und hingebungsvolle Hunde, sie behandeln andere mit Misstrauen.
Chinooks çok zeki ve sadık köpekler, diğerleri ise şüphe ile tedavi edilir.
Die treue und hingebungsvolle Frau von Don Alfonzo, einem 50-jährigen Mann. Doña Julia war 23 und verheiratet.
Doña Julia 23 yaşında ve evliydi… 50lik bir adam olan Don Alfonzonun sadık ve düşkün karısıydı.
Der Ring mit Türkis dieses Schattens gilt als Symbol für hingebungsvolle Liebe, starke und aufrichtige Gefühle.
Bu gölgeli turkuazlı halka, sadık sevgi, güçlü ve samimi duygular sembolü olarak kabul edilir.
Fröhliche, hingebungsvolle englische Aristokraten zeichnen sich durch ihre uneingeschränkte Liebe zu ihrem Herrn aus.
Neşeli, adanmış İngiliz aristokratları, efendileri için sınırsız sevgileriyle dikkat çekicidir.
Ihre Zeitgenossen kannten sie als flammende Liebhaberin, hingebungsvolle Mutter und furchteinflößende Gegnerin beim Kartenspiel.
Çağdaşları onu ateşli sevgili, özverili anne ve kağıt oyunlarında korkulacak bir rakip olarak tanıyordu.
Bitte begrüßt meine hingebungsvolle Frau Barbara, die jetzt mit uns singt. Meine Brüder und Schwestern, Weiter!
Kardeşlerim, Fedakar karım Barbarayı alkışlamanızı istiyorum, kendisi bizi bu şarkıda yönlendirecek. Hadi şimdi!
Hank, du gibst ein schlechtes Beispiel für die anderen ab. Als deine lange leidende, hingebungsvolle Ehefrau bin ich ja an deine 2 linken Hände gewöhnt, aber.
Uzun zamandır, çile çeken, sadık eşin olarak… evdeki sakarlıklarına alışkınım… ama Hank, diğerlerine kötü örnek oluyorsun.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0653
S

Hingebungsvolle eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce