ICH STARB ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Ich starb Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich starb.
Çünkü… Öldüm.
Weil ich starb.
Çünkü öldüm.
Ich starb 100 Mal.
Öldüm yüzlerce kere.
Bevor ich starb.
Ölmeden önce.
Ich starb nach 30 Tagen!
Otuz günde öldüm.
Ich sah Jimmy. Ich starb.
Jimmyi gördüm. Öldüm.
Und ich starb hier.
Ve burada öldüm.
Ich weiß, wie ich starb.
Nasıl öldüğümü biliyorum.
Ich starb und kam zurück.
Öldüm ve geri geldim.
Ich sah es, bevor ich starb.
Ölmeden önce bunu gördüm.
Ich starb mal in Alaska.
Bir kez Alaskada öldüm.
Dass sie sehen musste, wie ich starb.
Nasıl öldüğümü görseydin keşke.
Ich starb und wurde ein Geist.
Öldüm ve bir hayalete dönüştüm.
Ich war tot, lange bevor ich starb.
Ben çok önce ölmüştüm.
Ich starb als Stein und entstand als Pflanze.
Taş olarak ölmüştüm bitki oldum.
Was habe ich dir gesagt, bevor ich starb?
Ölmeden önce sana ne demiştim?
Ich starb unzählige Male vor der Kamera.
Kamera karşısında sayısız kere öldüm.
In das Licht. Weiß mein Sohn, wie ich starb?
Işığa. Oğlum nasıl öldüğümü biliyor mu?
Ich starb als Stein und ging als Pflanze auf.
Taş olarak ölmüştüm bitki oldum.
Ich habe gerade herausgefunden, dass ich starb.
Daha yeni öldüğümü öğrendim.
Sag Freya, ich starb als freier Mann.
Freyaya özgür biri olarak öldüğümü söyle.
Was ich dir ins Ohr flüsterte, bevor ich starb.
Ölmeden önce kulağına fısıldadığım şeyin. Neyin?
Ich starb als Stein, wurde als Pflanze geboren.
Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum.
Bein-OP, selbst gemacht, ich starb eine Weile.
Kendine bacak ameliyatı yaptım. Bir süreliğine öldüm.
Ich starb öfter, als ich mich erinnere.
Kaç kez öldüm, hatırlamıyorum bile.
Sie kommen! Sag Marian, ich starb als freier Engländer!
Mariana özgür bir İngiliz olarak öldüğümü söyle. -Geliyorlar!
Ich starb und wurde dabei zu einem von ihnen.
Ölüyordum ve onlardan birine dönüşüyordum.
Meine Mutter muss erfahren, was ich sagte, bevor ich starb.
Ölmeden önce ona söylediğimi anneme söylemesi lazım.
Ich starb Stunden, bevor sie kam. Es war so.
Asıl olay… o gelmeden saatler önce ölmüştüm.
Zu einem physisch existierenden Ort. Ich starb und ich wurde gezogen.
Ölüyordum, bir yere doğru… çekiliyordum ve o fiziksel bir şeydi.
Sonuçlar: 115, Zaman: 0.0337

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce