IST BANKROTT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Ist bankrott Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Antrim ist bankrott.
Antrim iflas etti.
Der ausländische Vertrieb ist bankrott.
Yabancı dağıtımcı, iflas etmiş.
Ray, du bist bankrott!
Ray, iflas ettin!
Meine ganzen Ersparnisse!Die Bank ist bankrott.
Tüm biriktirdiğim paraydı.Banka battı.
Aber er ist bankrott.
Ama Albert iflas etmiş durumda.
Einer der großen Vereine des Landes ist bankrott.
Ülkenin önemli yatırım bankalarından biri iflas etmiş durumda.
Die Firma ist bankrott.
Şirket iflas etti.
Die westliche Gesellschaft wurde untergraben unddie westliche Kultur ist bankrott.
Batı toplumu yıkılmış vebatı kültürü iflas etmiştir.
Mein Team ist bankrott.
Takımım iflas etti.
Und ich habe'ne Überdosis genommen. Meine Eltern haben sich scheiden lassen und mein Vater ist bankrott Ja.
Evet. Ailem boşandı, babam iflas etti… ve ben aşırı doz aldım.
Die Firma ist bankrott.
Şirket iflas etmiş.
Drei Männer tot,die Fabrik niedergebrannt… der Etat ist weg und unsere Firma ist bankrott.
Üç kişi öldü,fabrika yandı müşteri kaybedildi ve şirketimiz iflas etti.
Was? Evan ist bankrott?
Canını sıkan ne, Dean? Evan iflas etti.
Die schönen Haare sind weg, stattdessen hat er Gicht. Jemand wurde fett, ist bankrott.
Biri şişmanlamıştır, biri batmıştır, güzel saçları dökülmüştür ve gut olmuşlardır.
Mein Sohn ist bankrott und wieder zu Hause.
Oğlum işini kaybetti ve yine eve taşındı.
Geh heim, mein Sohn.Die Bank ist bankrott.
Evine git evlat,banka iflas etti.
Das Ensemble ist bankrott. Niemand kommt mehr, um sie zu sehen.
Grup battı, artık kimse onu izlemeye gelmiyor.
Du bist nicht pleite. Du bist bankrott.
Meteliksiz değilsin, iflas ettin.
Seine Bank ist bankrott, seine Anhänger abgefallen.
Bankası iflas etti. Yandaşları onu bıraktılar.
Unsere Verbündeten verzweifelt. Das Land ist bankrott, die Staatssicherheit gefährdet.
Ülke iflas etti, ulusal güvenliğimiz tehlikede, müttefiklerimizse biçare.
Doch der Staat ist bankrott, eine Wahl muß getroffen werden.
Ancak devlet iflas etmişti, ve bir tercih yapmak zorundaydı.
Die Firma meines Vaters ist bankrott und meine Familie kämpft mit massiven Schulden.
Babamın şirketi iflas etti ve ailem yüksek miktarda bir borçla cebelleşiyor.
Jemand wurde fett, ist bankrott, die schönen Haare sind weg, stattdessen hat er Gicht.
Biri şişmanlamıştır, biri batmıştır, güzel saçları dökülmüştür ve gut olmuşlardır.
Ihr seit die Nummer 1 der euer Gesundheitswesen ist bankrott und Dein Land ist sehr geteilter Meinung bei fast jeder wichtigen Angelegenheiten.
Siz silah şiddetinde dünya liderisiniz, sağlık sisteminiz batmış ve ülkeniz her önemli konuda hayli bölünmüş durumda.
Die Nationen sind bankrott.
Milletler iflas etti, bitti.
Alle kumulierten Investitionen Confederate Anleihen wurde verwirkt;die meisten Banken und Eisenbahnen waren bankrott.
Tüm birikmiş yatırımlar ile Konfederasyon tahvilleri kaybedildi;çoğu banka ve demiryolu iflas etti.
Sie waren bankrott, also zogen sie zu ihrer Tochter.
İflas etmişlerdi. Bu yüzden kızlarının yanına taşındılar.
Ich war bankrott.
Benim iflas etmem.
Wir sind bankrott, Mann.
İflas ettik oğlum.
Ich weiß. Aber ich bin bankrott.
Biliyorum, ama iflas ettim.
Sonuçlar: 270, Zaman: 0.0335

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce