Kälte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fühlt die Kälte.
Kälte bekriecht mich;
Wir hassen Kälte.
Soğuktan nefret ederiz.Die Kälte hat etwas Gutes.
Einsamkeit und Kälte.
Yalnızlık ve üşümek.
İnsanlar da tercüme ediyor
Hunger. Kälte, Einsamkeit.
Açlık, soğuk, yalnızlık.Was? Hitze oder Kälte.
Sıcak ya da soğukla.Die Kälte hat Sie gerettet.
Hayatınızı soğuk kurtardı.Gorn hassen die Kälte.
Gornlar soğuğu sevmez.Gegen die Kälte und den Kummer.
Entschuldige die Kälte.
Soğuk için kusura bakma.Die Kälte konserviert die Beweise.
Soğuk kanıtı muhafaza eder.Ich hasse die Kälte dort.
Soğuktan nefret ederim.Kälte kann gefährlich werden.
Jahre unbarmherzige Kälte.
Yıllık acımasız soğuk.Ich spüre Kälte, den Tod.
Soğuğu hissediyorum, ölüm.Die Gorn meiden die Kälte.
Gornlar soğuktan kaçar.Du magst die Kälte nicht, oder?
Soğuğa dayanamıyorsun, değil mi?November kommt mit Kälte.
Kasım Soğukla Beraber Geldi.Dann kam die Kälte der Salbe.
Sonra merhemin soğuğu, bu durumu değiştiriyordu.Aber wann beginnt Kälte?
Soğuklar ne zaman başlayacak?Die Kälte verlangsamt den Alterungsprozess.
Soğuk yaşlanma sürecini yavaşlatır.So erzeugt die Kälte Materie.
Bu şekilde soğuk, maddeyi üretiyor.Die letzten warmen Momente vor der Kälte.
Soğuktan önceki son ılık anları.Und Kälte hat mich ohnehin nie gestört.
Zaten soğuktan hiç rahatsız olmamıştım.Es geht nicht um Hitze oder Kälte.
Bu sıcak veya soğukla ilgili bir durum değil.Die Kälte und Feuchtigkeit sind sehr gefährlich.
Soğuk ve rutubet çok tehlikelidir.An8}warnung- nicht eintreten extreme kälte.
An8} uyari- gi̇rmeyi̇n sizinti var- aşiri soğuk.Warum? Die Kälte kristallisiert ihr Blut?
Soğuk onların kanını kristalleştiriyor. Neden?Sie ist umgeben von Erde und Insekten und Kälte.
Böcekler ve soğukla. Etrafı toprakla çevrili.
