LÄCHELST ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gülümsüyorsun
• gülüyorsun
• gülümsersen
• gülüyor musun
• güldüğünde
• gülümseten
• gülümse
• gülümsediğinde
• gülümseme

Lächelst Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Du lächelst Du!
Sen gülümsüyorsun.

Weil du zu viel lächelst.
Çünkü çok gülüyorsun.

Du lächelst auch.
Sen de gülüyorsun.

Wenn du nur zuweilen lächelst"( 2).
Sen gülümse daima( 2).

Wieso lächelst du?
Sen neden gülüyorsun?

Lächelst du mich an?
Sen bana mı gülüyorsun?

Du. Du lächelst.
Sen. Gülümsüyorsun.

Lächelst du? Nein?
Hayır. Sen… gülüyor musun?

Warum lächelst du?
Sen neden gülümsüyorsun?

Lächelst und vielleicht schon morgen.
Gülümse ve belki yarın.

Mom, du lächelst.
Anne, gülümsüyorsun. Gerçekten mi?

Du lächelst gar nicht.
Sen gülmüyorsun hiç.

Mona Lisa, warum lächelst du?
Monalisa, niye gülüyorsun sen?

Was lächelst du so?
Seni böyle gülümseten ne?

Du siehst mir nicht in die Augen, lächelst schüchtern?
Utangaç bir gülümseme, göz temasından kaçış?

Wieso lächelst du dabei?
Neden gülüyorsun sen?

Ich lächle für dich, aber du… In solchen Momenten lächelst du.
Sen böyle anlarda gülümsüyorsun. Ama sen.

Warum lächelst du denn?
Neye gülümsüyorsun sen?

Zoya hat Verwüstung angerichtet und du lächelst? Großartig, Tiger!
Zoya bir yıkım yarattı ve sen gülüyorsun. Çok tuhaf Tiger!

Maquina, lächelst du etwa?
Maquina sen gülüyor musun?

Lächelst, stellst dich vor. Zu dem gehst du.
Yanına git, gülümse, kendini tanıt.

Warte mal kurz, lächelst du etwa?
Bir saniye, sen gülüyor musun?

Du lächelst aber auch. Siehst du?
Sen de gülüyorsun. Gördün mü?

Aber wenn du nur ein Mal lächelst, bin ich im Himmel!
Ama yine de cennet gibi gelecek, bana bir kez daha gülümsersen eğer!

Du lächelst aber auch. Siehst du?
Sen de gülümsüyorsun. Gördün mü?

Je weniger du tust, je weniger du sagst oder zustimmst oder lächelst.
Ne kadar az şey yaparsan, ne kadar az onaylayıp gülümsersen.

Warum lächelst du denn so?
Sen neye gülümsüyorsun böyle?

Ich reiß mir den ganzen Abend den Arsch auf, damit du mal lächelst.
Yüzünde ufacık bir gülümseme oluşturabilmek için tüm gece kendimi yırttım.

Warum lächelst du? Bist du ein Mann?
Erkek misin? Neden gülüyorsun?

Aber da du weißt, was er vorhat, lächelst du in dich hinein. Ja.
Içten içten gülümsüyorsun. Evet. Fakat sen ne yapacağını bildiğin için.