POLARISATION ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• polarizasyon
• kutuplaşma
• polarizasyonu

Polarisation Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Südliche Polarisation herbeigeführt hat.
Güney Polarizasyonu gösterir.

Mit dieser Kamera erkennen wir Polarisation.
Bu kamera bize polarizasyonu gösterecek.

Polarisation ist nichts, worüber man verzweifeln kann.
Polarizasyon umutsuzluğa kapılacak bir şey değildir.

R: Reflexionsvermögen für zufällige Polarisation.
R: rastgele polarizasyon için yansıma.

Jeder Tank funktioniert Polarisation H(horizontal).
Her tank işleri H polarizasyon( yatay).

Rundfunk kommt bei einer Frequenz 12399 GHz horizontale Polarisation.
Yayın bir frekansta geliyor 12399 GHz yatay polarizasyon.

Anzeige einer Frequenz, Polarisation, FEC und Symbolrate.
Bir frekansı gösteriliyor, polarizasyon, FEC ve Sembol Oranı.

In jedem anderen Fall resultiert elliptische Polarisation.
Genel olarak polarizasyon eliptiktir.

Sie hingegen sehen wegen der Polarisation nur eine Silhouette.
Ama onlar baktığında polarizasyon sayesinde sırf silüeti görürler.

Polarisation erlaubt zwei Programme auf einer Frequenz.
Polarizasyon, birkaç programın aynı frekans bandına sokulmasına izin verir.

Hypotenusenoberfläche: dielektrische Polarisation.
Hipotenöz yüzey: polarizasyon dielektrik kaplama.

Polarisation der Antennen sollten zwischen den Stationen übereinstimmen.
Antenlerin polarizasyonu, baz istasyonda olduğu gibi olmalıdır.

Hängen Sie an einem Ast- Sie werden vertikale Polarisation gefangen.
Bir dalda asılı- dikey polarizasyon yakalanacaksınız.

X-Polarisation ergibt eine größere Wirkung als vertikale Polarisation.
X-polarizasyon, dikey polarizasyondan daha büyük bir etki sağlar.

Solche Eigenschaften umfassen Lichtintensität, Phase und Polarisation.
Bu özellikler dalganın genliği, fazı ve polarizasyonunu içerir.

Die Polarisation der Antennen sollte mit der der Basisstation übereinstimmen.
Antenlerin polarizasyonu, baz istasyonda olduğu gibi olmalıdır.

Ferroelektrische Keramik vor, während und nach der Polarisation.
Polarizasyon öncesinde, sırasında ve sonrasında ferroelektrik seramikler.

Polarisation ist fast sicher linear, vertikal(typischerweise zellulär).
Polarizasyon neredeyse kesinlikle doğrusal, dikey( tipik olarak hücresel).

Das Aufklärungsradar arbeitet mit entweder linearer oder zirkularer Polarisation.
Bir arama radarı ya doğrusal ya da dairesel polarizasyonla çalışır.

Die Polarisation wird geändert, indem die gesamte Biquad-Antenne um 90 Grad gedreht wird.
Polarizasyon, tüm biquad antenini 90 derece döndürerek değiştirilir.

Rundfunk in Standardauflösung auf einer Frequenz 11855 GHz, vertikale Polarisation.
Bir frekansta, standart tanımı Yayını 11855 GHz, dikey polarizasyon.

Wie andere kopffüßer können sie die polarisation des lichts unterscheiden.
Diğer kafadan bacaklılar gibi ahtapotlar da ışığın polarizasyonunu ayırt edebilmektedir.

Tests DVB-S2X auftreten bei einer Frequenz von 12,399 GHz, horizontale Polarisation.
Testleri DVB-S2X ortaya bir frekansta 12,399 GHz yatay polarizasyon.

TH17 oder Th1 Polarisation wurde von ICS und Flow Cytometry für IL-17 oder IFN-γ, untersucht.
Th17 veya Th1 polarizasyon ICS ve Akış Sitometresi tarafından Il-17 veya IFN-γ, sırasıyla incelenmiştir.

Alle aufgelisteten Kanäle auf der Frequenz ausgestrahlt 11,554 GHz, vertikale Polarisation.
Listelenen tüm kanallar yayın frekansında 11,554 GHz, dikey polarizasyon.

Diese können durch vier"Ps" zusammengefasst werden: Polarisation, Lähmung, Perfidie(oder Skandal) und Ohnmacht.
Bunlar dört“ Ps” ile özetlenebilir: kutuplaşma, felç, perfidite( veya skandal) ve güçsüzlük.

Zu diesem Zeitpunkt wurden die Änderungen an der Sendefrequenz gemacht 11,958 GHz Polarisation links.
Şu anda değişir yayın frekansına yapılmıştır 11,958 GHz kutuplaşma sol.

So ist unser Vorschalg in dieser Zeit der zunehmenden menschlichen Polarisation und Zeit-Beschleunigung, euch selbst zu beobachten.
Bu artan insan kutuplaşması ve Zaman Hızlanması zamanında önerimiz kendinizi izlemektir.

Patentiertes Sechselektrodendesign reduziert die Empfindlichkeit gegenüber Verschmutzungen und Polarisation.
Patenti alınmış altı elektrotlu tasarım kirlenme ve polarizasyona karşı hassasiyeti azaltır.

Wahrheiten liegen außerhalb der schwarz-weißen, guten und schlechten Polarisation, die destruktive Gedanken kennzeichnet.
Hakikatler, yıkıcı düşünceleri karakterize eden siyah beyaz, iyi ve kötü kutuplaşmanın dışındadır.