SELBSTLOS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bencil
• özverili
• fedakar
• cömertçe
• bencilce
• özveriyle
• özveriliydi

Selbstlos Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Selbstlos, großzügig.
Özverili, cömert.

Verlässlich selbstlos.
Güvenilir, özverili.

So selbstlos und tapfer.
Öyle özverili ve cesur ki.

Sie war selbstlos.
Bencil olmayan bir eylemdi.

Selbstlos und sehr, sehr mutig.
Özverili ve çok ama çok cesur.

Er liebt mich selbstlos.
Beni özveriyle seviyor.

Sehr selbstlos.- Dass ich dir helfe.
Yani senin ihtiyaçlarını… Çok cömertçe.

Ich bin nicht so selbstlos.
O kadar bencil değilim.

Aber ganz selbstlos ist es nicht.
Tamamen özverili değildin ama.

Es war knallhart und selbstlos.
Korkunç ve özverili idi.

Obwohl sie so selbstlos und großzügig ist.
O kadar fedakar ve cömert olmasına rağmen.

Ein Perfektionist, aber selbstlos.
Mükemmeliyetçi, ama özverili.

Allein, selbstlos Sie gab ihren Körper, damit du lebst.
Bir başına, özveriyle, Siz yaşayasınız diye vücudunu verir.

Das vorhin war heldenhaft und selbstlos.
Bugün yaptığın şey kahramanca ve özveriliydi.

Er ist gütig, selbstlos und tapfer.
O çok kibar, özverili ve cesurdur.

Das verlangen AnIa'Shok zu sein, muss selbstlos sein.
Anlashoka katılma isteği bencilce olmamalıdır.

Er zeigt, dass Ihr selbstlos seid, gütig und wohlwollend.
Buda senin özverili, kibar ve hayırsever olduğunu gösteriyor.

Aber was bedeutet das? Ich muss selbstlos sein.
O ne demek oluyor? Özverili olmalıyım.

Gott muss selbstlos sein, sich um die ganze Menschheit kümmern.
Tanrının özverili olması ve tüm insanlığı önemsemesi gerekiyor.

Wir können nicht alle so selbstlos sein wie du.
Hepimiz senin gibi bencil olamayız Mary.

Letztendlich bewies Pinocchio sich also als mutig, ehrlich und selbstlos.
Böylece sonunda Pinokyo cesur, dürüst ve özverili olduğunu kanıtladı.

Du bist unfähig, selbstlos zu sein.
Özverili olmadaki yetersizliğin yüzünden… narsisizmden muzdarip olduğun için.

Das mag äußerlich wie Freundlichkeit erscheinen, aber Sie wissen, dass Ihre Motivation nicht selbstlos ist.
Dışardaki nezaket gibi görünebilir, ancak motivasyonunuzun bencil olmadığını biliyorsunuz.

Wie können wir uns wie Jesus selbstlos um andere kümmern?
Peki biz nasıl İsa gibi başkalarıyla özveriyle ilgilenebiliriz?

Also denken wir selbstlos an andere, damit unser gutes Verhalten mit Liebe belohnt wird… und mit Plutonium.
Bu iyi davranışımızın sevgi ve plütonyumla Cömertçe başkalarını düşünürken… ödüllendirileceğinden eminiz.

Ich weiß nicht. Steve ist so selbstlos und nett.
Bilmiyorum. Steve çok özverili, kibar ve paylaşımcı.

Wahrlich wohltätig und selbstlos wäre es sie immer wieder leiden zu lassen.
Onlara defalarca acı çektirmemiz, gerçekten merhametli ve bencil olmayan bir şey yaptık demektir.

Du musst beweisen, dass du mutig, ehrlich und selbstlos bist.
Cesur, dürüst ve özverili olduğunu kanıtlamalısın.

In diesem Kontext gibt er mir selbstlos die Freiheit, Lebenserfahrung zu sammeln.
Bu bağlamda bana özveriyle hayatımı keşfetme özgürlüğünü veriyor.

Aber sie hatte ihrem Mann achtundvierzig Jahre selbstlos gedient.
Fakat kırk sekiz yıl boyunca kocasına bencilce hizmet etmişti.