Stand Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Brad Stand.
Stand alles im Brief.
Hepsi mektupta yazıyordu.Nahen Osten stand.
Hier stand Neal.
Neal tam burada duruyordu.Die Zuschauer stand.
Ve seyirciler ayakta.Dort stand die Fahne.
Dieses Mal stand ich.
Aber stand einfach da.
Ausstellung Here I stand.
Albüm: Here I Stand.Stand Einwanderung Heute.
Meistens stand ich.
Ayakta oluyorum genelde.Stand meistens in der Garage.
Çoğunlukla garajda durdu.Vor unserem Haus stand.
Bizim evin önünde durdu.Und Emily stand zu nah.
Emily çok yakınında duruyordu.Er stand da, ich hier.
O şurada duruyordu ben de burada.Der Zauberer stand auf.”.
Büyücü ayağa kalktı.''.Stand alles auf den Karten?
Auf der Packung stand"süß".
Pakette tatlı yazıyordu.Dieser Stand ist ferngesteuert!
Bu Stand uzaktan kontrollü!Auf dem Wagen stand"Kehoe".
Was stand auf der Serviette?- Ja.
Peçetede ne yazıyordu evet.Ausstellung Here I stand.
Karşında duruyorum/ Here I stand.Deine Mum stand genau hier.
Annen tam burada duruyordu.Ein loyaler Iran der bei ihm stand.
Neben ihm stand der Esel.
Adamın yanında onun eşeği vardı.Es stand heute Morgen in der Times.
Bu sabah Timesta yazıyordu.Can't Hardly Stand It". 1956.
Cant Hardly Stand It. 1956dan.Nicht nur zum aktuellen Stand.
Sadece şimdiki durumu ile değil.Der alte Mann stand im Regen.
Yaşlı adam yağmur altında durdu.Stand der Technik. Afrika 1870.
Lerin Afrikasından. Son teknoloji.
