WAHRNIMMT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Fiil
Isim
fark
unterschied
differenz
erkennen
klar
anders
bewusst
egal
unterschiedlich
feststellen
auffallen
algılayan

Wahrnimmt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Weil mich niemand wahrnimmt.
Çünkü kimse beni görmüyordu.
Das heißt, dass das Gehirn wahrnimmt, dass Gott oder reines Bewusstsein realer ist als alles andere.
Yani beyin, Tanrıyı veya saf bilinci, her şeyden daha gerçek olarak algılıyor.
Ich wollte nur, dass er mich wahrnimmt.
Tek istediğim beni görmesiydi.
Glücklich ist, wer wahrnimmt, daß er glücklich ist.
Ancak mutlu olduğunun farkında olan biri mutludur.
Die Zeit ist nicht so linear, wie man sie wahrnimmt.
Öyle değil. Zaman senin algıladığın kadar doğrusal değil.
Egal wie jeder einen Perfektionisten wahrnimmt, wie ist die Einstellung von[…].
Herkes mükemmeliyetçiyi nasıl algılasa da, ne tavır[…].
Wir wissen nicht, wie Data die Informationen wahrnimmt.
Data bu bilgileri nasıl algılayacak hiç bir fikrimiz yok.
Wann immer das Gehirn etwas als"schlecht" wahrnimmt, beginnt es sich darüber Sorgen zu machen.
Beyin bir şeyi“ kötü” olarak algıladığında, endişe etmeye başlar.
Ich vermute, es hängt davon ab, wie man die Zeit wahrnimmt.
Bence bu insanların zamanı nasıl algıladıklarına bağlı.
Und Du beweist ja, das Frau nur das wahrnimmt was für sie selber wichtig ist.
Bunun sonucu canlılar sadece kendileri için önemli olanın farkına varıp ona yönelmektedir.
Das ist der Teil des Gehirns, der Kanten und Muster wahrnimmt.
Bu beynin kenarları ve şekilleri algılayan bölgesidir.
Obama sagte, dass Putin fälschlicherweise wahrnimmt, EU und NATO als Bedrohung der Russischen Behörden.
Obama: Putin, yanlış algılar, AB ve NATO için bir tehdit olarak rus yetkililer.
Warnzeichen können so mild sein, dass man sie nicht wahrnimmt.
Uyarı işaretleri, onları fark etmeyecek kadar yumuşak olabilir.
Wenn der Herzschrittmacher einen natürlichen Herzschlag wahrnimmt, gibt er keinen Stimulationsimpuls ab.
Kalp pili doğal bir kalp vurusu algıladığında, uyarı göndermeyecektir.
Sondern auch, weilman ihn hier zum ersten Mal als erwachsenen Mann wahrnimmt.
Bir diğer nedeni deonu ilk kez yetişkin bir adam olarak algılamamız.
Wenn unser Körper einen unbekannten Fremdkörper wahrnimmt, kann er eine Entzündungsreaktion stimulieren.
Ve vücudumuz bilinmeyen, yabancı bir cismi algıladığında, iltihaplı bir cevabı uyarabilir.
Studien belegen, dass man Sie als eine Art Ungeheuer wahrnimmt.
Araştırmalar, halkın sizi canavar olarak gördüğünü gösteriyor.
Wenn man sieht, hört,fühlt, wahrnimmt, hat man Bewusstsein, und Tiere haben Bewusstsein.
Eğer görüyor, işitiyor, hissediyorsanız,bir şeylerin farkındaysanız, bilinçlisiniz ve onlar da bilinçli.
Wo seine Pantoffeln stehen, aber seine Frau nicht wahrnimmt.
Terliklerinin yerini bilen, fakat karısını hiç fark etmeyen bir koca.
An anderer Stelle wahrnimmt, Shoko Saori, dass etwas passiert ist; wird wie die Geschichte nun weiterentwickeln?
Başka bir yerde, Shoko Saori şey oldu ki algılar; Şimdi hikaye olarak gelişecektir?
Es ist die elektrische Kraft, die auf Berührungen reagiert und diese wahrnimmt.
Dokunmaları algılayan ve bunlara yanıt veren elektrik kuvvetin ta kendisidir.
Als sie diese fremden Eindringlinge wahrnimmt, schickt sie eine Armee von Kämpferzellen aus, um sie anzugreifen.
Bu yabancı işgalcileri algıladığında, onlara saldırmak için bir savaşçı hücre oluşturur.
Dies bedeutet, dass jeder einzelne Schmerzen in einer etwas anderen Art wahrnimmt.
Bu her bireyin ağrıyı biraz daha farklı şekilde algıladığı anlamına gelir.
Als sie diese fremden Eindringlinge wahrnimmt, schickt sie eine Armee von Kämpferzellen aus, um sie anzugreifen.
Bu yabancı işgalcileri algıladığında, onlara saldırması için bir avcı savaşçı ordusu gönderir.
Eine Menge Chemie und Physik stecken dahinter, wieman einen Schluck Wein wahrnimmt.
Birçok kimya ve fizik,bir yudum şarabını nasıl algıladığının arkasında.
Hatten Sie jemals das Gefühl, dass jemand Sie wahrnimmt, Sie vollständig versteht, und doch irgendwie liebt?
Hiç o hissi yaşadınız mı, birisinin sizi gördüğünü, sizi tamamen anladığını ve sizi her şekilde sevdiği hissini?
Die Ursache für Nahrungsmittelallergien ist, dassder Körper ein Produkt anders wahrnimmt.
Gıda alerjilerinin nedeni,vücudun bir ürünü farklı algılamasıdır.
Anders ausgedrückt: Wennein Schamane einen Menschen als Energie wahrnimmt, sieht er eine leuchtende Kugel.
Başka bir deyişle,şamanlar insanı bir enerji olarak algıladıklarında, parlak bir küre görürler.
Der wichtigste Beweis der wahren Größe eines Menschen ist, wenn er seine eigenene Kleinheit wahrnimmt.
Insanın gerçek büyüklüğünün esas kanıtı o insanın kendi küçüklüğünü algılamasında yatar.
Weißabgleich ist eine Technologie, mit der die Kamera eine Farbe so wahrnimmt, wie wir sie sehen.
Beyaz dengesi, kameranın renkleri bizim gördüğümüz gibi algılamasını sağlayan bir teknolojidir.
Sonuçlar: 79, Zaman: 0.099
S

Wahrnimmt eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce