Wißt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ihr wißt, daß.
Halbuki siz bilirsiniz ki.
Wißt ihr nicht, daß.
Siz hiç bilmez misiniz;
Die ihr's ersinnt und wißt.
Bunu bilir ve anlarsınız.
Wißt ihr denn nicht.
Siz hiç bilmez misiniz;
Leute, wißt ihr das.
Insanlar, bunu sizde biliyorsunuz.
Wißt, daß dieser Körper.
Sen bilirsin şu bedeni.
Sicherlich, ihr wißt das.
Ama siz bunu elbette biliyorsunuz.
Ihr wißt sehr wohl.
Halbuki siz bilirsiniz ki.
Allah weiß, ihr aber wißt nicht.
Siz bilmeseniz de ALLAH bilir.
Ihr wißt sehr wohl, daß.
Halbuki siz bilirsiniz ki.
Wenn ihr satt seid, so wißt ihr das selber.
Tabi siz öyle rahatsanız siz bilirsiniz[ emoji4].
Ihr wißt das gewiß.
Ama siz bunu elbette biliyorsunuz.
Gott weiß alles, und ihr wißt nicht, was Er weiß..
Allah her şeyi bilir, siz bilmezsiniz buyrulmaktadır.
Wißt Ihr, was die Folter ist?
İşkence nedir bilir misiniz?
Von heute wißt ihr nichts?«?
Bunları bugün biliyorsunuz da o gün bilmiyor muydunuz?
Wißt, daß Gott an eurer Seite ist.
Bilin ki Allah sizin mevlanızdır.
Fürchtet Gott und wißt, daß Gott eine harte Strafe verhängt.
Allahtan korkun. Biliniz ki Allahın vereceği ceza ağırdır.
Wißt, daß Allah die Erde nach ihrem Tod wieder lebendig macht.
Biliniz ki Allah yeri, ölümünden sonra diriltir.
Fürchtet Gott und wißt, daß ihr zu Ihm versammelt werdet.
Allahtan korkun ve bilin ki hepiniz Onun huzurunda toplanacaksınız.
Wißt, daß Gott die Erde nach ihrem Absterben wieder belebt.
Biliniz ki Allah yer yüzünü ölümünden sonra diriltir.
Fürchtet Gott und wißt, daß Gott eine harte Strafe verhängt.
Allahtan korkun ve bilin ki Allahın azabı gerçekten çok şiddetlidir.
Wißt, daß Gott die Erde nach ihrem Absterben wieder belebt.
Bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor.
Und ich weiß von Gott her, was ihr nicht wißt.
Ayrıca Size öğüt veriyor ve sizin bilmediklerinizi ben Allahtan biliyorum.
Und wißt Ihr, wer mitmarschiert?
Kim bilir kim dayanır o yola?
Fürchtet Gott und wißt, daß ihr zu Ihm versammelt werdet.
Allahtan korkun ve bilin ki, siz ancak Onun huzuruna varıp toplanacaksınız.
Wißt, daß ALLAH gewiß die Erde nach ihrem Tod belebt.
Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir.
Doch ihr wißt, was mit ihm geschah.
Oysa siz ne ektiğinizi iyi biliyorsunuz.
Ihr wißt, daß ich Wort halte.“.
Sen bilirsin, benim sözüm birdir bilirsin.”.
Ihr Jungs wißt eine Menge, nicht wahr?
Siz beyler çok şey biliyorsunuz, değil mi?
Ihr Wißt, Wollt es Aber Nicht Wissen..
Allâh bilir siz bilmezsiniz.
Sonuçlar: 360, Zaman: 0.0645

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce