HAS EXPANDED ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• genişledi
• genişletti
• genişlemiş
• genişlemiştir

Has expanded Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

The vision has expanded.
Öngörü genişledi.

Ziploc has expanded their products to more than just sandwich bags.
Ziploc ürünlerini sadece sandviç poşetlere göre genişletti.

The universe has expanded.
Evren genişledi.

The coal gas has expanded, and… this altitude, these-these rips could definitely be fatal.
Gaz genişledi… Ve bu irtifada yırtıklar kesinlikle ölümcül olabilir.

The whole universe has expanded.
Tüm evren genişledi.

BMA has expanded.
Beyrut Maraton Derneği genişledi.

Friendship Island has expanded.
Arkadaşlık adası gelişti.

The Coast Guard has expanded the search to include the open sea.
Sahil Güvenlik aramayı açık denize doğru genişletti.

Now the Soviet District has expanded.
Şimdi bölge genişledi.

This night has expanded my horizons.
Bu gece ufkum genişledi.

The reconfigured space has expanded.
Tekrar yapılanan uzay genişledi.

The rupture has expanded another 4.2.
Yırtık% 4.2 oranında daha büyüdü.

And today, your Happy Club has expanded.
Ve bugün Mutlu Kulübünüz genişledi.

The business has expanded by 50% this year.
İş bu yıl% 50 oranında genişlemiştir.

It seems your operation has expanded.
Operasyonun genişlemiş gibi gözüküyor.

And your kingdom has expanded because of it. You dispatched me to the south.
Beni güneye kendin yolladın ve bu sayede krallığın genişledi.

But, over history, the circle has expanded.
Ama tarih boyunca, çember genişledi.

Since then, China has expanded, fractured, and re-unified numerous times.
İlk hanedanlıklardan beri Çin, defalarca genişlemiş, bölünmüş ve yeniden birleşmiştir.

The family he's seeking to annihilate has expanded.
Ortadan kaldırmak istediği aile genişledi.

Now that the company has expanded, he wants out?
Şimdi şirketi genişlettik… çıkmak ister mi?

His usual Trap Kitchen menu for his first night as a restaurant. Prince has expanded.
Prince normal Trap Kitchen menüsünü restorandaki ilk akşam için genişletti.

Our sphere of influence has expanded so much since then.
Bizim etki sahamız o zamandan beri çok genişledi.

Originally established as a cable channel in the United States, has expanded worldwide.
İlk olarak ABDde yayın yapmaya başlayan Nickelodeon, zamanla dünya genelinde kanallar açarak büyüdü.

Yeah, except the narrative has expanded to accommodate a sub genre.
Evet, hikaye bir alt türe yere açmak için birazcık genişletildi.

Well, over those 10 million years, the universe has expanded some.
İşte, bu on milyon yıl sırasında… evren biraz genişlemiş olacak.

As your team has expanded, so have the cases you have agreed to investigate.
Takımınız genişledikçe almayı kabul ettiğiniz davalar da arttı.

The whole field of fertilization has expanded and advanced.
Döllenme bir bilim dalı olarak genişledi ve gelişti.

It described the big bang and how the universe has expanded ever since.
Büyük patlamayı ve evrenin bu güne dek nasıl genişlediğini açıkladı.

You dispatched me to the south, and your kingdom has expanded because of it.
Beni güneye kendin yolladın ve bu sayede krallığın genişledi.

You have agreed to investigate. As your team has expanded, so have the cases.
Takımınız genişledikçe almayı kabul ettiğiniz davalar da arttı.