EXPANDED ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• genişletilmiş
• büyüdü
• büyütmüş
• genişledi
• genişletti
• genişletildi
• büyüyordu
• genişletti bugün iki düzine acemi polis arama alanını

Expanded Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

The door handle expanded!
Kapının kolu büyüdü!

The city expanded, and five years passed by.
Şehir büyüdü ve beş yıl geçti.

Gradually, Project Aisha expanded.
Aisha Projesi yavaş yavaş büyüdü.

The market expanded slowly.
Piyasa yavaşça büyüdü.

And that is how the family business expanded.
Ve aile işimiz bu şekilde büyüdü.

His father expanded too fast.
Baban çok hızlı büyüyordu.

Expanded on the original work by Mr. Dale. But, yes.
Bay Dalein orijinal çalışmasını genişlettim, ama evet benim.

So let me draw the expanded universe.
Buraya genişlemiş evreni de çizeyim.

And expanded this business… and kept the honor of this palace intact.
İş büyüdü ve bu saray onurunu bir arada tuttu.

As the Guryong Family expanded they clashed a lot.
Guryong aşireti genişledikçe de çok çarpıştılar.

That's very ambitious for someone who's already sort of expanded.
Bir anlamda zaten genişlemiş birinden bunu duymak oldukça iddialı.

As the brain expanded, new traits developed.
Beyin genişlediğinde, yeni karakterler de gelişir.

While I was in the states, my old man hugely expanded the company.
Ben Amerikadayken benim moruk şirketi bayağı büyütmüş.

When the rupture expanded, the system was destroyed.
Bozulma genişlediğinde, tüm sistem yok olmuş.

Expanded over the last few years. Not much. They were a small-time criminal operation.
Küçük bir suç örgütüydü, son yıllarda büyüdü. Çok değil.

Aren't you glad you expanded your culinary horizons beyond Italian?
Mutfakla ilgili ufkunu genişlettiğine sevinmedin mi?

My impressive man hood in my pants expanded like popcorn.
Benim etkileyici küçük adam pantolonumda büyüyordu. Patlamış mısır gibiydi.

But, yes. Again, expanded on the original work by Mr. Dale.
Bay Dalein orijinal çalışmasını genişlettim, ama evet benim.

A so-called"crime lord" of Boston. when his enterprise expanded and he became.
Bölgesinin genişlediği ve ona'' Bostonın Suç Efendisi'' dendiği zamanlardan.

Expanded like Jiffy Pop popcorn. Matt: My impressive manhood in my pants.
Benim etkileyici küçük adam pantalonumda büyüyordu. Patlamış mısır gibiydi.

Subsequent Islamic rulers greatly expanded and decorated the mosque.
Sonraki yöneticiler mescidi genişletmeye ve süslemeye devam ettiler.

Expanded like Jiffy Pop popcorn. Matt: My impressive manhood in my pants.
Büyüyordu. Patlamış mısır gibiydi. Benim etkileyici küçük adam pantalonumda.

The first monastery was built in the seventh century, and was later expanded in the 10th century.
İlk manastır 7. yüzyılda inşa edildi ve 10. yüzyılda genişletildi.

Two dozen police recruits expanded the search for bodies today from the thicket to the beach.
Kumsala kadar genişletti. Bugün iki düzine acemi polis arama alanını bükten.

From the thicket to the beach. Two dozen police recruits expanded the search for bodies today.
Kumsala kadar genişletti. Bugün iki düzine acemi polis arama alanını bükten.

The airport later expanded to include flights to the Middle East and Western Europe.
Daha sonra Havalimanı, Orta Doğu ve Batı Avrupa uçuşlarını kapsayacak şekilde genişletildi.

In the 1980's, the SGAE was completely restructured and expanded to include publishers.
Yılında, SGAE tamamen yeniden yapılandırıldı ve yayıncıları kapsayacak şekilde genişletildi.

A number of them have gained expanded roles and have subsequently starred in their own episodes.
Bazıları daha sonra rollerini genişlettiler hatta kendi özel bölümlerine sahip oldular.

Additionally, Strigino's apron was expanded and runway lengthened and reinforced.
Ayrıca, Striginonun Havaalanı apronu genişletildi ve pist uzatıldı ve takviye edildi.

Iran's nuclear facilities expanded with the construction of Fordow and other highly protected facilities.
İranın nükleer tesisleri büyümüş, Fordow ve diğer yüksek korumalı,… tesis inşaatları başlamıştır.