SERIOUS PROBLEMS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• ciddi sorunlar
• ciddi problemleri
• ciddi bir sorunumuz var
• ciddi sorunları
• ciddi sorunlara
• ciddi sorunlarla
• ciddi problemlere
• ciddi problemler
• ciddi bir problemimiz var
• ciddi sorun
• ciddi derdi var

Serious problems Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

She has serious problems.
Ciddi problemleri var onun.

But it seems that you don't care. Serious problems.
Ciddi sorunları. Anlaşılan umurunda değil.

We have serious problems here.
Burada ciddi bir problemimiz var.

You don't think they have serious problems?
Onların ciddi problemleri olduğunu düşünmüyor musun?

A few serious problems remain.
Birkaç ciddi sorun devam etmektedir.

He could cause us serious problems.
Ciddi sorunlara yol açabilir.

Some more serious problems here too, though, of course. They're all harmless.
Daha ciddi sorunlar da var tabii. Hepsi zararsızdır.

We have got some serious problems.
Burada ciddi bir sorunumuz var.

Some more serious problems here too, though, of course. They're all harmless.
Hepsi zararsızdır. Daha ciddi sorunlar da var tabii.

Some people are having serious problems with him.
Bazılarının onunla ciddi derdi var.

If I close it with bacteria inside, we're gonna have some serious problems.
Kapatsaydım içerideki bakteri, bize ciddi sorunlar çıkarırdı.

Caused some serious problems.
Ciddi sorunlara sebep açtı.

That incident with the gringo has caused me serious problems.
Amerikalının olayı, ciddi problemlere sebep oldu.

We have got serious problems.
Burada ciddi bir sorunumuz var.

It is a great loss, at a time when our country faces serious problems.
Ülkemiz ciddi sorunlarla yüzleşirken bu büyük bir kayıp oldu.

Y'all got some serious problems up here.
Burada ciddi bir problemimiz var.

If it's not channelled into a hyperspace window, it can cause serious problems.
Eper hiperuzay penceresine aktarılmazlarsa ciddi sorunlar yaratabilir.

This kid had some serious problems, okay?
Bu çocuğun ciddi problemleri vardı, tamam mı?

Serious problems can be expected if Kosovo becomes isolated from its Schengen neighbours, analysts say.
Analistler, Kosovanın Schengendeki komşularından tecrit edilmesi halinde ciddi sorunlar beklenebileceğini söylüyorlar.

And some people are having serious problems with him.
Bazılarının onunla ciddi derdi var.

I'm interested. of serious problems in the world. I realize that there are a lot.
Dünyada çok ciddi sorunlar olduğunun farkındayım. İlgileniyorum.

I realize that there are a lot of serious problems in the world.
Dünyada çok ciddi sorunlar olduğunun farkındayım. İlgileniyorum.

Enough to solve some serious problems and then some.
Ciddi problemleri çözmeye yeter de artar.

I'm interested. I realize that there are a lot of serious problems in the world.
Dünyada çok ciddi sorunlar olduğunun farkındayım. İlgileniyorum.

They would been having serious problems for a long time.
Uzun süredir ciddi problemleri vardı.

The result, he said, was an attempt at avoiding serious problems in the Balkans.
Sonucun Balkanlarda ciddi sorunlar yaşanmasını önleme amaçlı bir girişim olduğunu belirtti.

It could cause some serious problems. Was it a doctor?
Açıklarsam ciddi sorunlara yol açabilir?

The Chinese, ofcourse, had serious problems with her.
Çinlilerin onunla ciddi sorunları vardı.

The Chinese, of course, had serious problems with her.
Çinlilerin onunla ciddi sorunları vardı.

They're all harmless. Some more serious problems here too, of course.
Hepsi zararsızdır. Daha ciddi sorunlar da var tabii.