SESSION ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• oturum
• seans
• toplantı
• session
• seansı
• toplantısı
• celsede
• başlamış
• oturumu
• seansın
• seansa
• oturuma
• oturumda
• toplantısına
• toplantısında
• celsesine
• celse

Session Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

This session is closed.
Toplantı bitmiştir.

Happy Boyle is sitting first session.
İlk celsede Mutlu Böyle olacak.

This session is canceled.
Bu toplantı iptal edildi.

Thanks. Happy Boyle is sitting first session.
İlk celsede Mutlu Böyle olacak. Teşekkürler.

The emergency strategy session, trip to Aspen?
Acil strateji toplantısı, Aspene seyahat için?

I really want to make my mark this session.
Bu celsede adımdan söz ettirmeyi çok istiyorum.

Next session, we will go into more details about strandings.
Gelecek oturumda karaya vurmaların ayrıntılarına gireceğiz.

Yes. Well, I suppose class is now in session.
Evet sanırım ders yılımız başlamış bulunuyor.

That session was supposed to be. But I hope you know that's not what.
Ama bu seansın bunun için olmadığını biliyorsundur umarım.

I didn't mean for this to turn into a session.
Bunun bir seansa dönüşmesi niyetinde değildim.

Your last cerebral harmony session was… 2 years ago?
Senin son serebral uyum seansın… 2 yıl önce miydi?

I was just gonna see Hollis for our weekly beer session.
Ben de haftalık bira toplantısı için Hollise gidecektim.

Okay. Closed session testimony, identity protection, we can do that.
Tamam. Kapalı oturumda şahitlik yapacak, kimliği korunacak.

Okay, we need to have an emergency strategy session now.
Tamam, hemen acil strateji toplantısı yapmalıyız.

We can do that. Closed session testimony, identity protection, Okay.
Tamam. Kapalı oturumda şahitlik yapacak, kimliği korunacak.

Uh, Lester is actually, uh, beginning a session right now.
Lester şu an bir seansa başlamak üzere aslında.

There's been an emergency session of the new agent review board called.
Yeni Ajan İnceleme Kurulunun duyurduğu bir acil durum toplantısı var.

Well, tell me, how did the rest of that session go?
Peki, bana seansın geri kalanının nasıl geçtiğini anlat?

When I begin the session, no matter what happens, please don't break the circle.
Seansa başladığımda, ne olursa olsun lütfen halkayı bozmayın.

Call the group. Schedule an emergency strategy session for noon.
Ekibi ara ve öğlen için acil strateji toplantısı ayarla.

The initiative's 22nd session was held in Belgrade last month. Igman Initiative.
Girişimin 22. toplantısı geçen ay Belgradda düzenlendi. İgman Girişimi.

So our suspect has to be someone who has access to every session.
Yani şüphelimiz her oturuma erişimi olan bir kişi olmalı.

However, having witnessed today's session, I am ready to render my opinion.
Ne var ki, bugünkü oturuma şahit olduktan sonra kararımı vermeye hazırım.

The 67th meeting of the European Space Exploration Council is now in session.
Avrupa Uzay Keşif Konseyi toplantısı başlamış bulunmakta.

She showed up to the session 15 minutes late, citing reluctance to come back to the hospital.
Seansa 15 dakika gecikti. Hastaneye gelmek konusunda isteksiz.

But I hope you know that's not what that session was supposed to be.
Ama bu seansın bunun için olmadığını biliyorsundur umarım.

Our Saturday morning ritual: coffee, eggs, and a very private dish session.
Cumartesi sabahı geleneğimiz: Kahve, yumurta ve özel yemek toplantısı.

Out of the 427 deputies attending Tuesday's session, 71 voted against the bill.
Salı günkü oturuma katılan 427 milletvekilinden 71i, tasarının aleyhinde oy kullandı.

He returned home for the parliamentary committee's session late Wednesday.
Meclis komitesi toplantısı için Çarşamba günü geç saatlerde yurda döndü.

But I hope you know that's not what that session was supposed to be.
Ama umarım seansın bunun hakkında olmadığının farkındasındır.