ANLATTILAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• sie erzählten
• sagten sie
• sie erklärten
• sie erzählen
• erzählten
• berichteten

Anlattılar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ona ne anlattılar?
Was sagten sie ihm?

Ve atalarımız bize anlattılar.
Was unsere Vorfahren uns erzählten.

Herşeyi anlattılar. Bunun hakkında bana.
Sie erzählten mir alles darüber.

Bana bir şeyler anlattılar.
Sie erzählen mir Dinge.

Tanrının kendileri aracılığıyla yapmış olduğu her şeyi anlattılar.
Sie berichteten alles, was Gott durch sie gewirkt hatte.

Sana ne anlattılar?
Was haben die Ihnen erzählt?

Birbirlerine hayatlarını anlattılar.
Sie erzählten einander ihr Leben.

Bu sefer ne anlattılar bize?
Was sagen sie uns diesmal?

Mr. Gannona sığırları anlattılar.
Sie erzählten Mr. Gannon von den Kühen.

Sonra bana ne olduğunu anlattılar… ve sen onu unuttun.
Dann erzählten sie mir was geschehen war… und sie verloren sich.

Orada yaşadıklarını bizlere anlattılar.
Was sie dort erlebten erzählten sie uns.

Zaten tehlike konusunu bizi anlattılar. Şehirde ne kadar uzman varsa.
Jeder Experte dieser Stadt erzählt uns, wie gefährlich das ist.

Birbirlerine hikâyeler anlattılar.
Sie erzählen einander Geschichten.

Bize hayatı anlattılar, Bu anda düştün, Ah, neden düştün?
In diesem Moment bist du gefallen, Oh, warum bist du gefallen? Sie erklärten uns das Leben,?

Bize olanları anlattılar.
Sie sagten uns, was geschah.

Ve Abigaile Grahamın babasının yaptıklarını anlattılar.
Und die erzählten Abigail von Grahams Vater.

Birlikte şakalaştılar, öyküler anlattılar ve kahkahaları ormanı doldurdu.
Sie erzählten sich Witze und Geschichten und ihr Lachen hallte durch den ganzen Wald.

Denizlerdeki muhteşem maceralarını anlattılar.
Sie erzählten von großen Abenteuern zu Wasser.

Bize, bizim hakkımızda hikâyeler anlattılar. Korkularımız, arzularımız hakkında hikâyeler.
Sie erzählten uns Geschichten, über uns selbst, über… über unsere Ängste und unsere Sehnsüchte.

Sonra Jenniye olanları anlattılar.
Später erzählten sie Jenni, was passiert ist.

Bana Batıda çalışmanın çok zor olduğunu anlattılar.
Sie erzählten mir, dass es sehr schwer sei, in ihrem Gebiet zu arbeiten.

Diğer insanlara ne anlattılar?
Was sagten sie den Leuten?

Hastalıkları ve ölümleri, zehirlenmiş suları ve yaşadıkları baskıları anlattılar.
Sie erzählten von Krankheit und Tod, von vergiftetem Wasser, von Unterdrückung.

Tam olarak sana ne anlattılar?
Was genau haben die Ihnen gesagt?

Çobanlar bebeği gördükten sonra gidip meleğin Onun hakkında söylediklerini anlattılar.
Als sie das Kind sahen, erzählten die Hirten, was ihnen der Engel gesagt hatte.

Bana ne olduğunu anlattılar.
Sie erzählten mir, was passiert ist.

Piyango bileti alıp kazandıklarını ve… arabaları bu parayla aldıklarını anlattılar.
Und diese Autos gekauft haben. Sie erzählten, dass sie im Lotto gewonnen.

Bu tanıklar gördüklerini yerel gazeteye anlattılar.
Diese Zeugen berichteten einer Lokalzeitung von der Sichtung.

Bana, herkesin pek çok yeteneği olduğunu ve herkesin şarkı söyleyebileceği anlattılar.
Sie erklärten mir, daß jeder Mensch über zahlreiche Talente verfüge, und jeder könne auch singen.

Onlara kendilerinin bilmesi gerekli olan herşeyi anlattılar.
Darum erzählten sie alle, was sie wußten.