BASTIM ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
gedrückt
basarak
basabilirsiniz
bas
bastır
tuşuna basın
it
bastığınızda
tuşuna
itin
sıkmak
trat
görülür
tekme
tekmelemek
girer
oluşur
basmak
ortaya çıkar
çıkar
meydana gelir
çekilin
drückte
basarak
basabilirsiniz
bas
bastır
tuşuna basın
it
bastığınızda
tuşuna
itin
sıkmak
getreten
görülür
tekme
tekmelemek
girer
oluşur
basmak
ortaya çıkar
çıkar
meydana gelir
çekilin

Bastım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bin dolar bastım.
Dollar darauf.
Zile bastım, bekledim.
Ich klingelte und wartete.
Ördeğe bastım.
Auf eine Ente getreten.
Ben bastım.- Tabii.
Ich habe sie ausgedruckt. -Klar.
İyi. 30 yaşıma bastım.
Ich bin 30. Und?
Combinations with other parts of speech
Ben bastım. Aman tanrım.
Oh mein Gott. Ich habe gedrückt.
Bir düğmeye bastım.
Einen Knopf gedrückt.
Gaza bastım ve uzaklaştım!
Ich drück aufs Gas und fahre fort!
Merak etmeyin, düğmeye bastım!
Ich hab einen Knopf gedrückt!
Nerelere bastım bilemezsin.
Wer weiß, wo ich reingetreten bin.
Bir de suratına bastım.
Und ich muss Ihnen ins Gesicht treten.
Ayak frenine bastım ama otobüs durmadı.
Sie drückte den Halteknopf, aber der Bus hielt nicht an.
Sonunda boynuzları bağrıma bastım.
Am Ende nahm ich die Hörner an.
Kırmızı 24e bastım ve kazandım!
Und es ist die 24, Rot geworden!
Yine yanlış düğmeye bastım!
Schon wieder die falsche Taste gedrückt!
Affedersin, ayağına mı bastım yoksa o göğsün müydü?
Bin ich dir gerade auf den Fuß oder die Brust getreten?
Bu saçmalığı bir tişörte bastım.
Druck' den Scheiß mal auf ein T-Shirt.
Bana gönderdiğin belgeyi bastım. Kahretsin.
Ich habe das Dokument ausgedruckt. Scheiße.
Üstüne bastım. Ön sayfada onun suratını görünce.
Als ich sein Gesicht auf der Titelseite sah, stampfte ich drauf.
Sanırım az önce birine bastım.
Ich glaube, ich trat gerade in jemanden rein.
Bir defasında D-5e bastım ve iki torba cips düştü.
Einmal drückte ich D-5 und es kamen zwei Chips-Packungen raus.
Bugün bu düğmeye birçok kez bastım.
Ich hatte diesen Knopf bestimmt schon hundert Mal gedrückt.
Ev düğmesine bastım ama hala buradayım.
Ich drückte auf den Home-Button, aber ich bin immer noch hier.
Evet, kesinlikle. Bu sabah omletimin üstüne bastım.
Ja. Ich trat heute Morgen auf mein Omelett.
Üstüne bir keresinde bastım, o da 6 yıl boyunca ağladı.
Ich trat mal auf ein Stück und es weinte sechs Jahre lang.
Geçen gün Darnelli onunla banyo yaparken bastım.
Ich habe Darnell dabei erwischt, wie er mit ihr badete.
Bir adamın bacağına bastım, daha sonra bir başka adamın koluna.
Ich trat auf das Bein eines Mannes, dann auf den Arm eines andern.
Beni durakta indirmesi için gerekli olan düğmeye bastım.
Ich drücke den Knopf, der mich ins Parterre bringen soll.
Sonra su birikintisine bastım ve taksi geçip çoraplarımı ıslattı.
Dann trat ich in eine Pfütze und ein Taxi spritzte meine Strümpfe nass.
Rahibin cesedine doğru eğildim ve düğmeye bastım.
Ich beugte mich über den Körper des Priesters und drückte den Knopf.
Sonuçlar: 48, Zaman: 0.0448

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca