Bilgi vermek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Doğru Bilgi Vermek.
Bilgi vermek zorunda değilsin.
Gelecekteki öğretmenlere bilgi vermek.
Size bilgi vermek ayrı şey.
İnsanlara sadece bilgi vermek olmaz.
Combinations with other parts of speech
Yarın bilgi vermek için Şikagoda ol.
İnsanlara yasak bilgi vermek.
Dürüst bilgi vermek çok önemli.
Bir okula gidip, etrafa bakıp onlara bilgi vermek.
Bu şekilde bilgi vermek yanlış olur.
Görevinin amacı düşmana yanlış bilgi vermek.
Kimseye yanlış bilgi vermek istemem.
Bitkilerin kullanımları hakkında müşterilere bilgi vermek.
Başbakana bilgi vermek ihanet değil.
Dedekftif Cella buraya gelmeden önce sana biraz bilgi vermek istiyorum, tamam mı?
Sürekli bilgi vermek zorunda olmasın diye.
Hemen çocuğun doktoruna bilgi vermek gerekir.
Sürekli bilgi vermek zorunda olmasın diye.
Ben sadece her şey hakkında bilgi vermek istiyorum.
Ebeveynlere bilgi vermek bizim görevimiz.
OneDriveda yapılacak bazı değişiklikler hakkında size bilgi vermek istiyoruz.
Hastaya, sadece bilgi vermek yeterli değildir.
Onlar da iyi Sağlık sağlamak, ancak çok kişisel bilgi vermek zorunda olacak.
Size sadece bilgi vermek istedim, efendim. Komiser Lucerne.
Senin işin yönetime bilgi vermek. -Doğru.
Eksik bilgi vermek, uzun bir teşhis aramasına neden olabilir.
Güvenilir olmayan kişisel bilgi vermek yasaklanmıştır;
Çocuğun testisleri üzerindeki kızarıklığın ilk belirtilerinde, çocuk doktoruna bu konuda bilgi vermek gerekir.
Eğer Abaddona bilgi vermek istese bile verecek hiçbir şeyi yok.
Onlar yabancı insanlarla konuşmak ve onlara bilgi vermek zorunda değillerdir.