Bir avukat tut Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir avukat tut.
Kendine bir avukat tut.
Bir avukat tut.
Buradan bir avukat tut.
Bir avukat tut.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
elimi tutbalık tutmayahayatta tutmakgüvende tutmaktuttum seni
burada tutmaksu tutmabir arada tutmayasözünü tuttukontrol altında tutmaya
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Her halükârda, bir avukat tut.
Ben bir avukat tuttum.
Bölge savcısı ile konuştum. Bir avukat tuttum.
Bir avukat tuttum.
Kendine bir avukat tuttu.
Bir avukat tutman gerek.
Buradan bir avukat tut.
Bir avukat tuttum.
Hatırlıyoruz; bir avukat tutmak istedi.
Bir avukat tutsan olmaz mı?
Kendimi savunmak için bir avukat tutmak zorundayım.
Bir avukat tutmak zorundaydım.
Ve John dabenim başka bir avukat tutmamı söylüyor.
Bir avukat tutmanızı tavsiye ederim.
Annem bir avukat tuttu.
Bayan Chenin ailesi, onu temsil etmesi için yerel bir avukat tuttu.
Evet, bir avukat tuttum.
Frank. Black Guardian için konuştuğumuz gibi kendine iyi bir avukat tut.
Bill bir avukat tuttu ve bahçesiyle ilgilenmeye başladı.
Sahte bir kaza düzenle, bir avukat tut ve parayı alıp yürü.
Bir avukat tut, ceza indirimi karşılığı suçunu itiraf et.
Avustralya Ulusal Üniversitesi Rachel Michelle piercey için bir avukat tuttu.
Bir avukat tutmak zorunda kaldım ve pek ucuza da gelmedi.
Kendini emen adamdan az önce binbir laf yedim ve bizi bir avukat tutmakla tehdit ediyor.