BIR FILM YAPMAK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Film machen

Bir film yapmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir film yapmak istiyor.
Er will einen Film machen.

Tek yolu başka bir film yapmak.
Indem wir noch einen Film machen.

Bir film yapmak için bu yeterli.
Das reicht für einen Film.

Osurukla ilgili bir film yapmak istiyorum.
Ich will einen Film über Fürze drehen.

Bir film yapmak için bu yeterli.
Das ist genug für einen Film.

Benim Everesim de, bir film yapmak.
Und mein Everest besteht darin, einen Film zu drehen.

İyi bir film yapmak zor, Ben.
Gute Filme produzieren ist schwer.

Bütün bunları ve daha fazlasını içerecek bir film yapmak istiyordu.
Er wollte einen Film mit all dem und mehr.

Bir film yapmak: Neden, niçin?
Warum ein Film, warum mit mir, warum?

Ama amacım politik bir film yapmak değildi.
Aber ich wollte keinen politischen Film machen.

Hep bir film yapmak istemişimdir.
Ich wollte immer einen Film machen.

Bir gün bu konuda bir film yapmak istiyorum.
Darüber würde ich gerne mal einen Film machen.

Bir film yapmak kolay olmuyor, değil mi?
Es ist nicht leicht, einen Film zu machen, was?

Gerçekçi, dürüst bir film yapmak istedim.
Ich wollte einen einfachen und einigermaßen ehrlichen Film machen.

O yeni bir film yapmak istiyordur ve bunun için.
Er möchte dort einen Film und….

Holiday Inn üstüne kurulu bir film yapmak istiyoruz.
Wir möchten ein Film machen auf der Grundlage vom Holiday Inn.

Nasıl bir film yapmak istediğimi biliyorum.
Ich weiß, welchen Film ich machen will.

İlkine benzemekten öteye geçemeyen bir film yapmak istemedim.
Ich wollte einfach keinen Film machen, der dem ersten gleicht.

Bir film yapmak. Nasıl yapacağınızı biliyor musunuz?
Einen Film machen- wie geht das eigentlich?

Hayalperestler hakkında bir film yapmak benim için önemliydi.
Mir war es wichtig, dass es ein Film über Träumer wird.

Bir film yapmak. Nasıl yapacağınızı biliyor musunuz?
Daraus einen Film machen- wie soll das gehen?

Anlayacağınız üzere, bir film yapmak üzere bir fikrim vardı.
Wissen Sie, ich hatte die Idee für einen Film.

Bir film yapmak için birkaç video klibi birleştirmek mi istiyorsunuz?
Möchten Sie mehrere DVD-Filme zu einer Einheit verschmelzen?

Çünkü ilk kez bir film yapmak için Polonyaya döndünüz.
Nach ihrer Rückkehr nach Polen zeigten sie erstmals ihre Filme.

Bir film yapmak, her şeyden önce bir öykü anlatmak anlamına gelir.
Einen Film zu produzieren, bedeutet für uns vor allem, eine Geschichte zu erzählen.

Neyse, Mr. Peanutbutter bu karttan bir film yapmak istiyor.
Mr. Peanutbutter möchte jedenfalls die Filmrechte für diese Karte.

Bir film yapmak için ihtiyacınız olan şeyler, sadece bir tabanca ve bir kızdır.”.
Alles, was Sie für einen Film brauchen, ist eine Waffe und ein Mädchen.“.

Robert ve ben uzun zamandır birlikte bir film yapmak istiyorduk.
Brad und ich, wir wollten schon vor langer Zeit einen Film machen.

Bir film yapmak için ihtiyacınız olan şeyler, sadece bir tabanca ve bir kızdır.”.
Alles, was man für einen Film braucht, ist ein Revolver und ein Mädchen.“.

Ama, erken dönem Hristiyanlık hakkında bir film yapmak için Kudüse gönderildim.
Aber ich wurde nach Jerusalem geschickt, um einen Film über das frühe Christentum zu drehen.