DAYANMALIDIR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
basieren
dayalı
temel
dayanan
üzerine
dayanmaktadır
üzerine kuruludur
bazlı
tabanlı
standhalten
dayanabilir
dayanmalıdır
dayanacak şekilde
ayakta
beruhen
dayanır
dayalı
dayanmaktadır
kaynaklanır
üzerine kurulu
temel
bağlı
halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında

Dayanmalıdır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Batarya da 12 ay dayanmalıdır.
Die Batterie soll bis zu 12 Monate halten.
Çerçeve taşıyıcı yapı toplam ağırlığa dayanmalıdır.
Die Rahmenstützstruktur muss dem Gesamtgewicht standhalten.
Sanat bilimsel temellere dayanmalıdır, sanatçının tüm yaratımı bilinçli bir süreç olmalıdır.
Die Kunst sollte auf wissenschaftlichen Grundlagen basieren, das ganze Schaffen des Künstlers soll bewusst sein.
Boyut bu ürünün boyut listesine dayanmalıdır.
Die Größe sollte auf der Größenliste dieses Produkts basieren.
Tedavi zamanında veen güncel yöntemlere dayanmalıdır, aksi takdirde diğer patolojileri ortaya çıkarabilir.
Die Behandlung sollte rechtzeitig erfolgen undauf den neuesten Methoden basieren, andernfalls können andere Pathologien auftreten.
Yıldaki eğitim süreci tutarlılığa dayanmalıdır.
Der Bildungsprozess in 3 Jahren sollte auf Konsistenz basieren.
Kaplama, aracın sabit etkisine dayanmalıdır.
Die Beschichtung muss dem ständigen Aufprall des Fahrzeugs standhalten.
Çerçevesi, dolu bir tankın ağırlığına güvenle dayanmalıdır.
Der Rahmen muss dem Gewicht eines vollen Tanks sicher standhalten.
Ek olarak, bu durumda her şey işlevselliğe dayanmalıdır.
Außerdem sollte in diesem Fall alles auf Funktionalität basieren.
Kışın, evin çatısı aşırı hava şartlarına dayanmalıdır.
Im Winter muss das Hausdach extremen Witterungsbedingungen standhalten.
Bezler normalde düşük sıcaklıklara dayanmalıdır.
Drüsen sollten normalerweise niedrigen Temperaturen standhalten.
Çok kesin çalışmalı ve buna rağmen sürekli kullanımdan kaynaklanan yüklere dayanmalıdır.
Er muss sehr präzise arbeiten und trotzdem den Belastungen im Dauereinsatz standhalten.
Vitamin terapiler bu yıllık kan testlerinde dayanmalıdır.
Vitamintherapien sollten auf diesen jährlichen Bluttests beruhen.
Polaroid film polarizörün tam adıdır,sıvı kristal ekran görüntüsü polarize ışığa dayanmalıdır.
Polaroidfilm ist dervollständige Name des Polarisators, die Flüssigkristallanzeige muss auf polarisiertem Licht beruhen.
Katkılar gerçek deneyimlere ve bilgilere dayanmalıdır.
Die Beiträge müssen auf tatsächlichen Erfahrungen und Informationen basieren.
Düzgün tasarlanmış bir çatı, alanın tipik rüzgarı ve yağışına dayanmalıdır.
Ein ordnungsgemäß gestaltetes Dach muss dem für das Gebiet typischen Wind und Niederschlag standhalten.
Otomobilin kendisine ek olarak ağır ekipmana da dayanmalıdır.
Zusätzlich zum Auto selbst muss es schwerem Gerät standhalten.
MADDE 148.-( 1) Şüphelinin vesanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır.
Artikel 148.-(1) Die Angaben eines Verdächtigen oderAngeklagten müssen auf freiem Willen beruhen.
Video nesneleri, VideoObject schema.org türüne dayanmalıdır.
Videoobjekte müssen auf dem schema.org-Typ VideoObject basieren.
Çitin güvenlik sınırıtüm hayatı kontrol eder; rüzgâra ve yağmura dayanmalıdır.
Der Sicherheitsabstand des Zaunskontrolliert die gesamte Lebensdauer; Es muss Wind und Regen standhalten.
AUTO( Otomatik) modunda iken, piller yaklaşık altı ay dayanmalıdır.
Im AUTO-Modus sollten die Batterien etwa sechs Monate halten.
Genel olarak, birim, tedavi vesonuçların seçimi çalışmanın amaçlarına dayanmalıdır.
Im Allgemeinen muss die Wahl der Einheiten, Behandlungen undErgebnisse auf den Zielen der Studie basieren.
Bu nedenle beslenmeleri temel olarak hayvansal proteine dayanmalıdır.
Deshalb sollte ihre Ernährung auch hauptsächlich auf tierischem Protein basieren.
Razer Kraken Pro V2 sağlam bir şekilde inşa edilmiş veen saldırgan oyunculara bile dayanmalıdır.
Der Razer Kraken Pro V2 sieht solide aus undsollte selbst den aggressivsten Spielern standhalten.
Hepsi karıştırılmalı, köklere konulmalı,40 dakika dayanmalıdır.
Alles sollte gemischt werden, auf Wurzeln gesetzt werden,40 Minuten standhalten.
Yapının zemini en az 6 kişi yüksek bir yüke dayanmalıdır.
Der Boden der Struktur muss einer hohen Belastung von mindestens 6 Personen standhalten.
Mükemmel mobilya güzel görünmeli, pratik olmalı veuzun süre dayanmalıdır.
Das perfekte Möbel soll schön aussehen,praktisch sein und lange halten.
Ülkeler arasındaki barış, bireyler arasındaki sevgiye dayanmalıdır.
Der Friede zwischen den Ländern muss auf der Liebe zwischen den Menschen beruhen.
Kurumsal kimlik geliştirmek, markanın ideolojik platformuna dayanmalıdır.
Die Entwicklung einer Corporate Identity sollte auf der ideologischen Plattform der Marke basieren.
Tedavi rejimi, testlerin sonuçlarına veilk tıbbi muayeneye dayanmalıdır.
Das Behandlungsschema sollte auf den Testergebnissen undder primären medizinischen Untersuchung basieren.
Sonuçlar: 63, Zaman: 0.0304
S

Dayanmalıdır eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca