Doğduğun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Doğduğun zamanki gibi.
Oynamak için doğduğun yegane rol.
Doğduğun zaman mı?
Benim ödülüm senin doğduğun gündü.
Doğduğun yer değil de.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
ben doğmadangüneş doğduğundaburada doğdumsen doğmadandoğmamış çocuğun
gün doğmadandoğmamış bebeğe
almanyada doğduorada doğdumbiz doğmadan
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Sen asıl olmak için doğduğun yıkımın babası olacaksın.
Doğduğun güne lanet olsun.
Hey, Long Islandlı, doğduğun çiftlik hakkında çalsana.
Doğduğun yeri biliyor musun?
Ve dev bir şeytansı canavar senin doğduğun yerden dünyaya çıktı.
Nasıl doğduğun önemli değil.
Ve bu benim tüm yaşamımdaki en mutlu gündü. Penny, şunu bilmeni isterim ki sen doğduğun gün seni kollarıma almıştım.
Doğduğun yerde de seni kimse anlamadı.
Baba. En kısa zamanda seni eve, doğduğun güne lanet ettiğin hayata geri götüreceğiz.
Doğduğun köy dost değil mi sana?!
Kadermiş. burada buluşup kaderimizi kabulleneceğimiz zaten belliydi.Bombayda ise senin doğduğun gün Mısır, El-Uksurda benim doğduğum, .
Sen doğduğun andan beri lanetlisin. Hava.
Doğduğun günden beri bunun farkındayım ben.
En son senin doğduğun yaz, bu kadar mutlu olmuştum.
Doğduğun, doyduğun yer diyorlardı ona.
Harikaydım. Doğduğun günden beri ben de bunu söylüyorum.
Doğduğun gün hayatımın en mutlu günüydü.
Orijinal olarak doğduğun halde, bir kopya olarak ölmek niye?
Doğduğun an seni Johnsonların büyüteceği belliydi.
Nerede doğduğun, nasıl yetiştirildiğin gibi.
Doğduğun şehrin üzerinde etkisi var mı?
Senin doğduğun gün, melekler bir araya geldiler.
Doğduğun ya da büyüdüğün ya da yaşadığın yer mi?
Senin doğduğun yere dair bir hikâye anlattılar.
Doğduğun zaman sana söz verdiğim geleceği sana vereceğim.