DUYDUĞUMDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
hörte
duymak
dinlemek
dinleyin
duyabiliyorum
duyar
kulak
haber
bak
duyuyor musun
bakın
gehört habe
erfuhr
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli
höre
duymak
dinlemek
dinleyin
duyabiliyorum
duyar
kulak
haber
bak
duyuyor musun
bakın

Duyduğumda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ama bunu duyduğumda, ben sadece.
Aber als ich es hörte.
Tabii ki Adını duyduğumda.
Als ich also Ihren Namen hörte.
Bunu duyduğumda, kalbim battı.
Als ich das hörte, sank mein Herz.
Daha on yaşındaydım o sözleri duyduğumda.
Ich war 11, als ich diese Worte gehört habe.
Bunu duyduğumda da kabul ettim.
Als ich das hörte, stimmte ich auch zu.
Şöyle yazmışım bu şarkıyı ilk duyduğumda.
Als ich diesen Song zum ersten mal gehört habe.
Ama bunu duyduğumda, ben sadece.
Aber als ich das hörte, dachte ich nur.
Üzgünüm Koç. Düdüğü duyduğumda durdum.
Ich habe aufgehört, als ich die Pfeife gehört habe.
Aslında bunu duyduğumda mantıklı gelmişti.
Als ich es hörte, klang es vernünftig.
Erica, Ziyaretçiler hakkındaki bildiriyi duyduğumda, nedense resmen.
Erica, als ich die Ankündigung über die Besucher gehört habe, bekam ich.
Bunu ilk duyduğumda her şey netleşti.
Als ich das zum ersten Mal hörte, war alles klar.
Yemek masasının altına saklanırdım silah sesleri duyduğumda.
Sie habe sich unter einem Tisch versteckt, als sie die Schüsse gehört habe.
Dün haberi duyduğumda çok üzüldüm.
Ich war traurig, als ich gestern die Nachricht erfuhr.
Tamam. Uçak kaza yaptığında… Cristinanın uçağının kaza yaptığını duyduğumda öldüğünü düşündüm.
Als das Flugzeug abstürzte… dachte ich sofort, sie wäre tot. Ok… Als ich von Cristinas Absturz erfuhr.
Öyle şeyler duyduğumda ne yapacağımı bilmiyorum.
Ich weiß nicht, was tun, wenn ich so etwas höre.
Ve ben onların sorularını duyduğumda, sen de duyuyor musun?
Und wenn ich ihre Fragen höre, hörst Du auch Fragen?
Bunu her duyduğumda bi bozukluk alsam zengin olmuştum.
Einen Cent für jedes Mal, wenn ich das höre.
Ve bunun aksine, ben kazayı duyduğumda tüm saçım döküldü.
Als ich von dem Unfall erfuhr, sind meine ganzen Haare ausgefallen.
Bunu duyduğumda, sana saygım çok arttı.
Als ich das gehört habe, habe ich dich so sehr respektiert.
Bidenın kazandığını duyduğumda nerede olduğumu unutamam.
Ich vergesse nie, wo ich war, als ich vom Sieg hörte.
Anne? Bebeği duyduğumda, Sadece gelip onu görmem gerekiyordu?
Als ich vom Baby hörte, musste ich es sehen. Mom?
Geceleri bu sınıflara konuştuğunuzu duyduğumda, bu inanılmaz bir şey.
Wenn ich euch in nachts zu diesen Klassen sprechen höre, ist das etwas ganz besonderes.
Konuşmanı duyduğumda aklıma iki sözcük geliyor.
Ich denke an zwei Wörter, wenn ich Sie reden höre.
Saha rehberimin kim olacağını duyduğumda ben de aynısını yapmıştım.
Ich tat dasselbe, als ich erfuhr, wer mein Bereichsdozent sein würde.
Bebeği ilk duyduğumda… onu kabul edip seni istememem yanlıştı.
Wollte ich das Baby aufnehmen und dich ausgrenzen. Als ich anfangs von dem Baby erfuhr.
Para sıkıntılarını duyduğumda kendimi çok kötü hissettim.
Ich fühlte mich schrecklich, als ich von Ihren Geldsorgen hörte.
Ama Thoması duyduğumda bana açıktı, onunla tanışmak istedim.
Als ich von Thomas gehört habe, wollte ich ihn unbedingt treffen.
Şarkınızı ilk duyduğumda anlamıştım… ve artık eminim.
Ich wusste es, als ich euren ersten Song hörte.
Bunu son defa duyduğumda, kendimi İncil kampında* bulmuştum.
Letztes mal, als ich das gehört habe, endete ich im Bibel-Zeltlager.
Bu şarkıyı her duyduğumda kapatasım geliyor. Tanrım!
Höre ich den Song, will ich ihn abschalten. Oh Gott!
Sonuçlar: 229, Zaman: 0.0446

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca