Eşyalarla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eski eşyalarla flört ederdim.
An8} büyükbabanin kati pahali eşyalarla dolu.
Silahlar ve eşyalarla pratik yapın.
Dairelerinden birisi çalıntı eşyalarla doluydu.
Kusursuz eşyalarla dolu rüya gibi bir dünya.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
birkaç eşyakişisel eşyalarıdeğerli eşyalarözel eşyalarıdiğer eşyalarıbütün eşyalarıkayıp eşyabeyaz eşyaşahsi eşyalarıküçük eşyalar
Daha
Fiillerle kullanım
Hayatınızı deneyimlerle doldurun, eşyalarla değil.
Çılgın eşyalarla dolu depodan bahsetmedin mi?
Şimdi başkalarının ona hediye ettiği eşyalarla yaşıyor.
Güzel eşyalarla dolu olan mükemmel bir evim var.
Silahlar, yetenekler ve eşyalarla arttırılabilir.
Pokemon GO 1. yılını özel Pikachu ve sınırlı eşyalarla kutluyor.
Silahlar, yetenekler ve eşyalarla arttırılabilir.
Ayrıca yakınlarıyla ve onlara ait eşyalarla da.
Evet. Güzel eşyalarla dolu bütün bir gemiyi gömüyorlar.
Hayır, hayır, Satche götürdüğün eşyalarla birlikte onu da paketledim.
Tüm şehir evim, çalışma dünyasında on yıl sonra biriken eşyalarla doluydu.
İki hafta sonra diğer eşyalarla beraber… gönderilecek.
Tüm odaların içi ışıklandırılmış buz heykeller ve buzdan eşyalarla döşenmiştir.
Cesetlerden birinin yanında bu eşyalarla dolu kutuyu buldular.
Eviniz tebeşirle boyanmış projeler ve kendi yarattığınız eşsiz eşyalarla dolu mu?
Müze, Orient Eksprese ait eşyalarla ziyaretçilerini karşılıyor.
Çocuğunuz okuldan izler,morluklar veya hasarlı eşyalarla geri döner.
Zihin Detoks, geçmiş“ eşyalarla” barış yapmak için bir yöntemdir.
İçini dönem mobilyaları ve diğer eşyalarla görebilirsiniz.
Burada tüm silahlarla, eşyalarla ve efsanelerle uğraşmayı deneyebilirsin.
Çoğu zaman, yanlışlıkla mobilya,ev aletleri veya eşyalarla buraya getirilirler.
Zaten eşyalarla dolu küçük bir evde yaşarken, yeni eşyalara yerim yoktu.
Neden giremiyorum? Çünkü eski, tozlu eşyalarla dolu eski bir yer.
Çalınan eşyaların ticaretiyle uğraşır,kanunen yasaklanmış veya sahte eşyalarla.
Etrafa bakıyorum, sana ait olmayan eşyalarla dolu olduğunu görüyorum.