Hâlâ açık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hâlâ açık.
Ama hâlâ açık.
Aber noch ungeklärt.Hâlâ açık mısın?
Ist noch offen?Dava hâlâ açık.
Der Fall ist noch offen.Hâlâ açık mısın?
Kapı hâlâ açık.
Die Tür steht noch offen.Hâlâ açık mısınız? Bonsoir?
Bonsoir. Ist noch geöffnet?Dosya hâlâ açık.
Der Fall ist noch offen.Çevre ışıkları hâlâ açık.
Die Scheinwerfer sind noch an.Geçit hâlâ açık.
Der Spalt ist noch offen.Hâlâ açık olan son kapıydı.
Der letzte Weg, der noch offen war.Bu dava hâlâ açık.
Der Fall ist noch offen.Chinatownda bir restorantı var… ve hâlâ açık.
Es hat noch geöffnet.Dosya hâlâ açık.
Der Fall ist weiter offen.Komutanım, iskele iticileri hâlâ açık.
Die Hecktriebwerke sind noch immer offen.Tünel hâlâ açık.
Der Tunnel ist noch offen.Hayır, zafere giden yol bizim için hâlâ açık!
Nein, der Weg zum Sieg steht uns noch immer offen!Telefonu hâlâ açık.
Ihr Telefon ist noch an.Ben kendi Tokyomu ödeyeceğim çünkü otel hâlâ açık.
Denn das Hotel ist noch offen. Ich zahle für meine Reise nach Tokio.Orası hâlâ açık mı?
Das ist immer noch offen?Dava kapandı. Ama hâlâ açık.
Aber noch ungeklärt. Fall abgeschlossen.Rupert hâlâ açık olabilir.
Rupert's hat noch offen.Benim kalbim hâlâ açık.
Amirim? Hâlâ açık olanlara?
Die noch offen sind. -Chef?Bay Waingaya, dava hâlâ açık.
Hâlâ açık ve internette dünyanın gözüne maruz kalıyorsun.
Sie sind immer noch offen und dem Auge der Welt im Internet ausgesetzt.Bilgisayar hâlâ açık.
Der Computer ist noch an.JFK ve La Guardia hâlâ açık, o zaman saldırı havadan gelmiyor.
JFK und La Guardia noch geöffnet, da der Angriff nicht aus der Luft kommt.Baba, fermuarım hâlâ açık.
Papa‚ mein Schlitz ist immer noch offen.Burada dosyanın hâlâ açık olduğu yazıyor.
Hier steht, der Fall ist noch offen.
