SABAH UYANDIĞIMDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Morgen wenn ich aufwache
Morgen wache ich auf
ich morgens aufwache
Morgen beim Erwachen
ich wachte morgens auf

Sabah uyandığımda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tek yapmak istediğim Sabah uyandığımda.
Wenn ich morgens aufwache.
Her sabah uyandığımda… içimde öyle bir--.
Jeden Morgen wache ich auf… voller.
Ölüleri bile. bana geliyor. …teker teker kalkıp Sabah uyandığımda dinlenen herkes….
Kommen die Personen, die schliefen… Wenn ich morgens aufwache, Sogar die toten. …einer nach dem anderen zu mir..
Sabah uyandığımda her şeyi unutmuştum!
Als ich morgens aufwachte, war es weg!
Evde olduğumu bilmek. Her sabah uyandığımda, hiçbir şeyi anlayamam.
Wenn ich morgens aufwache, weiß ich nichts. Hm.
Bu sabah uyandığımda ise yataklarında değildiler.
Als ich aufwachte, waren sie nicht in ihren Betten.
Biliyordum. kötü biriymişim gibi hissettim. Sabah uyandığımda korkunç bir şey olacakmış ve ben derinlerde aslında.
Und ich wusste auch, dass ich eigentlich bösartig bin. Als ich aufwachte, ahnte ich Furchtbares.
O sabah uyandığımda her zamanki gibiydi. Tuhaf.
Es ist seltsam. Ich wachte auf wie an jedem anderen Morgen.
Eve gidip yatacağım ve sabah uyandığımda hiç şansın yok, gitmiş olacaksın.
Ich geh gleich schlafen, und wenn ich morgen aufwache, sind Sie weg.
Sabah uyandığımda adam da, araba da gitmişti.
Als ich morgens aufwachte, war der Kerl weg und der Wagen weg.
Bu gece öldürülen hayvanlardan biri, sabah uyandığımda onu ölü buldum ve çok kötü hissettim, çünkü o sahip olduğumuz tek boğaydı.
Das ist eine unserer Kühe, die nachts getötet wurde. Ich wachte morgens auf und fand sie tot. Es war schrecklich.
Sabah uyandığımda Lilynin nefesinin nasıl kokacağını biliyorum.
Wenn ich morgens aufwache, dann weiß ich, wonach Lilys Atem riechen wird.
Bu gece öldürülen hayvanlardan biri, sabah uyandığımda onu ölü buldum ve çok kötü hissettim, çünkü o sahip olduğumuz tek boğaydı.
Das ist eine unserer Kühe, die nachts getötet wurde. Ich wachte morgens auf und fand sie tot. Es war schrecklich. Es war unser einziger Bulle.
Sabah uyandığımda o gün neler olacağını, kiminle tanışacağımı… ya da nereye gideceğimi bilmemek… hoşuma gidiyor.
Ich liebe es morgens aufzuwachen, ohne zu wissen, was sein wird oder wem ich begegne, wo ich hinkomme.
Cidden. Her sabah uyandığımda şükrediyorum.
Wirklich, jeden Morgen, wenn ich aufwache, danke ich Gott.
Her sabah uyandığımda ölmüş olmanı diliyorum! Puştun tekisin!
Jeden Tag wache ich auf und hoffe, du bist tot! Du bist so ein Arsch!
Tahmin et ertesi sabah uyandığımda bana ne lezzetli geliyordu?
Und am nächsten Morgen wache ich auf und rate, was sich für mich lecker anhört?
Her sabah uyandığımda bir yatak daha boşalmış oluyor.
Jeden Morgen, wenn ich aufwache, ist schon wieder irgendein Bett leer.
Ertesi sabah uyandığımda, artık ünlüydüm.
Am nächsten Morgen wachte ich auf und war berühmt.
Her sabah uyandığımda düşündüğüm ilk şey Aidan oluyor.
Wenn ich morgens aufwache, ist es das Erste, woran ich denke.
Hapishanede her sabah uyandığımda… bunun gerçekten ne anlama geldiğini düşünürdüm.
Jeden Morgen beim Aufwachen was das wirklich bedeutet.
Her sabah uyandığımda- önce seni düşünüyorum.
Jeden Morgen, wenn ich aufwache, denke ich an Dich.
Hapishanede her sabah uyandığımda… bunun gerçekten ne anlama geldiğini düşünürdüm.
Was das bedeutet. Jeden Morgen, beim Aufwachen im Gefängnis.
Her sabah uyandığımda şükrediyorum. Cidden.
Wirklich, jeden Morgen, wenn ich aufwache, danke ich Gott.
Bazen sabah uyandığımda hâlâ çalışıyor oluyor.
Wenn ich früh aufwache, lernt er manchmal noch immer.
Her sabah uyandığımda, ölüm ilanlarını okuyorum.
Jeden Morgen nach dem Aufwachen lese ich die Todesanzeigen.
Her sabah uyandığımda aklımdaki tek şey sensin.
Du bist das Einzige, woran ich denke, wenn ich morgens aufwache.
Evet. Sabah uyandığımda çadırda uyanmış gibi hissediyorum.
Morgens beim Aufwachen fühlt es sich an wie im Zelt. Ja.
Ama sabah uyandığımda tavrıma ben karar vereceğim.
Aber wenn ich morgens aufwache, entscheide ich über mein Verhalten.
Ama her sabah uyandığımda içimde derin bir boşluk oluyor.
Aber jeden Morgen wache ich auf, und da ist dieses Loch, dieses… Gefühl.
Sonuçlar: 101, Zaman: 0.0447

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca