TEHDIT ETMIŞTI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• drohte
• droht
• bedroht hatte

Tehdit etmişti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Trump tehdit etmişti.
Trump drohte den.

Beni öldürmekle tehdit etmişti.
Er drohte, mich zu töten.

Trump Tehdit Etmişti!
Trump hat gedroht!

Jacs de kızımı tehdit etmişti.
Jacs bedroht meine Tochter.

Beni tehdit etmişti. Bana tokat atacağını söylemişti.
Er drohte mir mit Schlägen.

Mona Angieyi tehdit etmişti.
Mona drohte Angie.

AB, Polonyanın oy hakkını elinden almakla tehdit etmişti.
Die EU droht, Polen das Stimmrecht zu entziehen.

Hakimi tehdit etmişti.
Das Richter drohen.

Evet, çünkü beni tehdit etmişti.
Ja, weil sie mich bedroht hatte.

Annemi tehdit etmişti.
Die Mutter bedrohte.

Komşusu öldürmekle tehdit etmişti.
Der Nachbar drohte, ihn umzubringen.

Örgüt, kaçırdığı kız çocuklarını köle olarak satmakla tehdit etmişti.
Die Terrorgruppe drohte damit, die Kinder als Sklaven zu verkaufen.

Anneleri tehdit etmişti?
Deine Mutter bedroht?

Çünkü önce Roger onu tehdit etmişti.
Weil Roger ihn zuerst bedroht hatte.

Kızımı tehdit etmişti, Liza.
Er bedrohte meine Tochter, Liza.

Geçen hafta biri onu öldürmekle tehdit etmişti.
Letzte Woche drohte ihr jemand mit Mord.

Twitterdan tehdit etmişti.
Über Twitter drohte er.

Berlin ise Ankarayı, Tornadoları çekmekle tehdit etmişti.
Daraufhin drohte Berlin die Tornados abzuziehen.

Teröristler tehdit etmişti.
Terroristen drohten.

Trump daha önce de Hondurasa yardımı kesmekle tehdit etmişti.
Herr Trump droht, die Hilfe für Honduras zu kürzen.

Hükümeti tehdit etmişti.
Die Regierung drohte den.

Pakistan Talibanı da Müşerrefi öldürmekle tehdit etmişti.
Die pakistanischen Taliban drohen damit, ihn zu ermorden.

Üzerine nükleer bomba atmakla tehdit etmişti. RE/SYST seyahat yasaklarına uymayan kim olursa olsun.
RE/SYST drohte, Atombomben auf all jene zu werfen, die sich deren Reiseverbot widersetzen.

Chewie beni öldürmekle tehdit etmişti.
Chewie drohte mir, mich umzubringen!

Hektor Salazar önümüzdeki üç saate kadar virüsü salmakla tehdit etmişti.
Hector drohte, den Virus in drei Stunden freizusetzen.

Donald Trump parayı keseriz diye tehdit etmişti.
Nun droht Donald Trump, die Gelder zu streichen.

Onunla ilk tanıştığımızda, oğlunu mutsuz edersem beni öldürmekle tehdit etmişti.
Drohte sie, mich zu töten, wenn ich ihren Sohn unglücklich mache. Bei unserem ersten Treffen.

Kremlin Aralık 2015te ise“ karşı tedbirler almakla” tehdit etmişti.
Der Kreml drohte im Dezember mit"Gegenmaßnahmen".

Konsey, Sudana Ağustos ayı sonuna kadar süre tanımış ve yaptırım uygulamakla tehdit etmişti.
Das ULD hatte den Anbietern eine Frist bis Ende September gesetzt und mit Bußgeldverfahren gedroht.

Kremlin Aralık 2015te ise“ karşı tedbirler almakla” tehdit etmişti.
Im Dezember drohte der Kreml sogar mit"Gegenmaßnahmen".