Vermezdi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
O kadına asla zarar vermezdi.
Glen asla Edwarda zarar vermezdi, ya da başka birisine. Artık farkına vardı ki.
Bu saçmalığa izin vermezdi!
Kirk fazla parti vermezdi, ama verdigi zamanda mutlaka Señor Alberto Bravano gibi konukları olurdu.
Bu ona yeterli zamanı vermezdi.
Combinations with other parts of speech
Eric hiçbirşeyin onu şstediği şeyi yapmasını engellemesine izin vermezdi.
Bir dünyasının diğerini bilmesine izin vermezdi ve bu onu mahvetti.
Robert Morgenthau sağlam olduğunu düşünmese bu bilgiyi bana vermezdi.
Babana ve ablana da vermezdi.
Eğer Goldsteinın kendisi Düşünce Polisinin ellerine düştüyse,onlara kendi ajanlarının listesini vermezdi.
Babam diplomasiye önem vermezdi.
Başkalarının işine asla değer vermezdi.
Dük biri için neler vermezdi.
Niye kızının bu çevreye girmesine izin versin? Vermezdi.
Tony böyle bir şeye izin vermezdi.
Benim tanıdığım Jeri kontrolü kimseye vermezdi.
Ona dokunmama bile izin vermezdi.
Ve kanıtlar olgun yemişler denli ucuz da olsaydı, bay Dühring bize gene debir kanıt vermezdi.
Yüzbaşı buna asla izin vermezdi.
Kapalı bir insandı, neredeyse hiç kişisel röportaj vermezdi.
Bana genelde öyle hediyeler vermezdi.
Bak, Profesör Franzen bize asla düzgün bir cevap vermezdi.
Korku filimleri yapmam, ona gurur vermezdi!
Büyükbabam Nikiyi çok severdi ve ona asla zarar vermezdi.
Dük onlardan birisi için neler vermezdi?
Babam bunu bulmak için neler vermezdi.
Babam burayı bulmak için neler vermezdi?
Dük onlardan birisi için neler vermezdi?
Bay Clutter evde sigara içilmesine izin vermezdi.
Beni evlatlık alan son aile de bana kurabiye vermezdi.