YARALANMAYA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Fiil
Verletzungen
hasar
ihlali
yaralanma
sakatlığı
yara
bir yaralanma
verletzt
incitmek
zarar
yaralamak
kırmak
üzmek
ihlal
canını yakmak
incinmesini
gücendirmek
Verletzung
hasar
ihlali
yaralanma
sakatlığı
yara
bir yaralanma

Yaralanmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yaralanmaya Devam!
Weiter verletzt!
Daha çok yaralanmaya hakkı vardır.”.
Vielleicht hat er ja noch mehr Verletzungen.".
Yaralanmaya dek.
Bis zur Verletzung.
Ve/veya ciddi yaralanmaya neden olabilir.
Und/oder schwere Verletzungen verursachen.
Yaralanmaya hakaret ekleme hakkında konuşun.
Sprechen Sie über Beleidigung der Verletzung.
Patlama ve yaralanmaya yol açar.
Sie knnten explodieren und Verletzungen verursachen.
Yaralanmaya neden olabilen yüzey sıcaklıkları.
Oberflächentemperaturen, die Verletzungen verursachen.
Kullanıcı( ciddi) yaralanmaya maruz kalabilir.
Der Benutzer kann(schwere) Verletzungen erleiden.
Harper. yaralanmaya ve ölüme sebep olan şiddet raporları geliyor.
Harper. Ausschreitungen mit Toten und Verletzten.
Cam kırılabilir ve yaralanmaya neden olabilir.
Das Glas könnte brechen und Verletzungen hervorrufen.
Michaelın bu haline katlanamıyorum. Hiç şüphe yok, yeniden yaralanmaya hazırım.
Ich bin bereit, wieder verletzt zu werden. Zweifelsohne.
Gözün yabancı cisimlere ve yaralanmaya karşı ilk savunmasıdır.
Es ist die erste Abwehr des Auges gegen Fremdkörper und Verletzungen.
Tabii ki, yaralanmaya neden olan faktörü hemen ortadan kaldırmanız gerekir.
Natürlich müssen Sie den Faktor, der die Verletzung verursacht hat, sofort beseitigen.
Eskrim çocukları düşmekten ve yaralanmaya karşı korur.
Das Fechten schützt Kinder vor Stürzen und Verletzungen.
Bunu yaralanmaya karşı korunma sinyali veren midede sinirleri uyararak yapar( 15).
Es stimuliert Nerven im Magen, die einen Schutz vor Verletzungen signalisieren(15).
Olay yerine ilk varan memurlardan hafif yaralanmaya maruz.
Einer der ersten Polizisten am Tatort wurde leicht verletzt.
Beyin hücrelerinin hastalık veya yaralanmaya daha kolay yanıt verebileceği yer burasıdır.
Hier können Gehirnzellen leichter auf Krankheiten oder Verletzungen reagieren.
Yaralanmaya hakaret eklemek için Lancastrians, Yorkun başının Richardına bir kağıt taç giydi.
Um die Verletzung zu beleidigen, legten die Lancastrianer Richard of Yorks Kopf eine Papierkrone auf.
Patlayıcı gazlar körlüğe veya yaralanmaya sebep olabilir.
Explosive Gase können Erblindung oder Verletzungen verursachen.
( vi) zarar ya da yaralanmaya sebep olabilecek bir formül, talimat ya da tavsiye içeren; veya.
(vi) eine Formel, Anweisung oder einen Rat enthält, der Schaden oder Verletzungen verursachen kann;
Kar birikmesi küçük olduğunda, hasar veya yaralanmaya yol açmayacak şekilde yapılır.
Wenn sich nur wenig Schnee angesammelt hat, um keine Schäden oder Verletzungen zu verursachen.
( vi) zarar ya da yaralanmaya sebep olabilecek bir formül, talimat ya da tavsiye içeren; veya.
Vi. Formeln, Anweisungen oder Ratschläge enthalten, die zu Schäden oder Verletzungen führen könnten; oder.
Ayrıca, karbonhidratların hızlı yanması hastalığa, yaralanmaya, ameliyatlara katkıda bulunur.
Auch die schnelle Verbrennung von Kohlenhydraten trägt zu Erkrankungen, Verletzungen, Operationen bei.
( vi) zarara veya yaralanmaya sebebiyet verebilecek formüller, talimatlar veya tavsiyeler içeren; veya.
Vi. Formeln, Anweisungen oder Ratschläge enthalten, die zu Schäden oder Verletzungen führen könnten; oder.
Herhangi bir organın yanı sıra, bir insanın elleri herhangi bir hastalık,mekanik yaralanmaya duyarlıdır.
Wie auch andere Organe sind die Hände einer Person anfällig für Krankheiten,mechanische Verletzungen.
Ayrıca, nesne düşebilir ve yaralanmaya ya da bilgisayarın hasar görmesine sebep olabilir.
Außerdem kann das Objekt hinfallen und Verletzungen verursachen oder den Computer beschädigen.
Yaralanmaya direneceksin, ama incinirsen, güçlü bir çekirdek toparlanma ve iyileşmeyi destekler.
Sie werden Verletzungen widerstehen, aber wenn Sie verletzt werden, unterstützt ein starker Kern Erholung und Heilung.
Kişisel koruyucu ekipman, vücudunuzu yaralanmaya karşı korumak için tasarlanmış herhangi bir ekipmanı ifade eder.
Persönliche Schutzausrüstung ist jede Ausrüstung, die Ihren Körper vor Verletzungen schützt.
Yaralanmaya neden olan olayın detayları bulanık, çünkü Hank sorularımızı cevaplamayı reddediyor.
Details des Vorfalls, der die Verletzung verursacht hat, sind trübe, da Hank sich weigert, unsere Fragen zu beantworten.
Çalışanlarınızı, preste yaralanmaya karşı korumak için parmak korumalı ışık perdelerine güvenin!
Greifen Sie auf Lichtgitter mit Fingerschutz zurück, um Ihre Mitarbeiter vor Verletzungen an der Presse zu schützen!
Sonuçlar: 76, Zaman: 0.0231

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca