YERLEŞTILER ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Sıfat
Fiil
nieder
kahrolsun
aşağı
secde
yerleşti
yere
indirin
bıraktı
indir
çök
yaktı
siedelten

Yerleştiler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Birçokları Romanyaya yerleştiler.
Viele übersiedelten nach Rom.
İzlandayı yerleştiler ve Grönlandı kolonileştirmeye çalıştılar.
Sie ließen sich in Island nieder und versuchten, Grönland zu kolonisieren.
Grace ve Billy Atlantaya yerleştiler.
Grace und Billy sind umgezogen nach Atlanta.
İzlandaya yerleştiler ve Grönlandı kolonileştirmeye çalıştılar.
Sie ließen sich in Island nieder und versuchten, Grönland zu kolonisieren.
Lerde Viyanaya ve Praga yerleştiler.
In Wien und Prag siedelten sie sich um 1900 an.
Combinations with other parts of speech
Zarflarla kullanım
Amerika ya gelen göçmenlerin bir çoğu Hawai ve Kaliforniyaya yerleştiler.
Die meisten Auswanderer zogen nach Hawaii und Kalifornien.
Ayrıca her boyuttaki ağaca yerleştiler, ve tabii ki, karaya da yerleştiler.
Sie bewohnen in jeder Größe die Bäume und sie bewohnen natürlich das Land.
Ne yazık ki, Salem civarında yerleştiler.
Leider ließen sie sich in der Nähe von Salem nieder.
İnsan medeniyetinin beşiğine yerleştiler ve böylece yeni bir kuşak doğdu.
Sie ließen sich in der Wiege menschlicher Zivilisation nieder, und so wurde eine neue Nation geboren.
Ne yazık ki Salem yakınlarına yerleştiler.
Leider ließen sie sich in der Nähe von Salem nieder.
De 6 yaşında iken, arazilerini satıp ilk olarak Heidelberge yerleştiler, sonra 1885te, Praguea, ve bir yıl sonra Dresdene, son olarak 1887de Warsawda yerleştiler..
Verkaufte die Familie ihren Besitz und siedelte zunächst nach Heidelberg über, dann über Prag nach Dresden, um sich schließlich in Warschau niederzulassen.
Daha sonra; Allişler, Edikler gelip Örencik e yerleştiler.
Danach kamen Siege gegen Düdinghausen und Menden.
Ve emin şimdi desavaş meydanı için çoktan seçmiş oldukları yerlere yerleştiler. Biz burada beklerken, etrafımızı sarmak için ilerlettiler, ordularının tamamını kanatlardan.
Und sie sind nun so gut wiesicher haben sie mit ihrer gesamten Armee unsere Flanken umstellt an allen Orten positioniert, die sie als Schlachtfeld auserkoren haben. Während wir hier gewartet haben.
İttifaka katılmayı kabul edip Ren Xue Şehrine yerleştiler.
Sie wollten dem Bündnis beitreten und sich in Ren Xue City niederlassen.
Kâhinler, Levililer, halktan bazı kişiler -ezgiciler, tapınak görevlileri ve kapı nöbetçileri- kendi kentlerine yerleştiler. Böylece bütün İsrailliler kentlerinde yaşamaya başladılar.
Also setzten sich die Priester und die Leviten und die vom Volk und die Sänger und die Torhüter und die Tempelknechte in ihre Städte und alles Israel in seine Städte.
Bunlar İdlib civarında akrabaların, tanıdıklarının yanına yerleştiler.
Die Anwohner wurden bei Bekannten und Verwandten untergebracht.
Bu nedenle bazıları şimdi İran olarak bilinen yerde yerleştiler.
Daher siedelten einige in der Gegend, die jetzt als der IRAN bekannt ist.
De bir süre yaşayacakları Newport, Rhode Islanda yerleştiler.
Ließen sie sich in Newport, Rhode Island, nieder, wo sie eine Zeitlang lebten.
Torontonun yaklaşık 1 saat doğusunda kötü bir banliyöye yerleştiler.
Sie ließen sich in einem zwielichtigen Vorort eine Stunde östlich von Toronto nieder.
Bunların arasında Amazon, eBay, iTunes, PayPal veSkype buraya yerleştiler.
Unter anderem haben sich Amazon, eBay, iTunes, PayPal undSkype hier niedergelassen.
Böylece Musa Gilatı Manaşşe oğlu Makirin soyundan gelenlere verdi;onlar da oraya yerleştiler.
Da gab Mose dem Machir, dem Sohn Manasses,Gilead; und er wohnte darin.
İnsanlar, yaklaşık 40 bin yıl önce buraya karadan yürüyerek geldiler ve yerleştiler.
Die ersten Menschen gelangten vor mindestens 40.000 Jahren in das Gebiet und siedelten dort.
Genellikle mütevazi bir boyuttaydılar,sıradan insanlar duvarların dışına yerleştiler.
Gewöhnlich waren sie von bescheidener Größe,gewöhnliche Leute ließen sich außerhalb der Mauern nieder.
Bunlar, zaman geçtikçe evrimleşerek,her evde önemli bir mobilya parçası olarak yerleştiler.
Diese entstanden wiedie Zeit vergeht, wo sie als ein wichtiges Möbelstück in jedem Haus angesiedelt.
Şiddetten uzaklaşarak, Aziz Teresanın rahibeleri alanı terk edip, Springfielde yerleştiler.
Und ließen sich hier in Springfield nieder. Die Nonnen von St. Teresa flohen vor der Gewalt aus den Kolonien.
Ancak, bazen davetsiz misafirler, kurtulmak kolay olmayan küçük sualtı dünyasına yerleştiler.
Manchmal lassen sich jedoch ungebetene Gäste in der kleinen Unterwasserwelt nieder, von der es nicht leicht ist, sie loszuwerden.
Annemle babamın adı Sabina ve Bernad Stein.15 yıl önce Almanyadan Amerikaya göç edip Kaliforniyaya yerleştiler.
Meine Eltern, Sabine undBernhard Stein, wanderten vor 15 Jahren aus Deutschland aus und ließen sich in Kalifornien nieder.
Lot, Zoarda kalmaya korktuğundan beri… o ve iki kızı,mağarada yaşadıkları… Hill Countrye yerleştiler.
Lot fürchtete sich davor, in Zoar zu bleiben… wo er in einer Höhle lebte. undließ sich mit seinen beiden Töchtern im Bergland nieder.
Oraya yerleşti ve İsveç başkonsolosu oldu.
Er ließ sich dort nieder und wurde schwedischer Generalkonsul.
Çeşitli ülkelerde kaldıktan sonra Madride yerleşti.
Nach mehreren Tourneen ließ er sich in Madrid nieder.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0285
S

Yerleştiler eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca