YOLDALAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Zarf
unterwegs
geliyor
seyahat
hareket
doğru geliyor
yolda
yol
dışarıda
yolculuk
gitti
çıktı
auf dem Weg
auf der Tour

Yoldalar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Zaten yoldalar.
Yoldalar, üç dakika.
Unterwegs, drei Minuten.
Şu an yoldalar.
Sie ist unterwegs.
Yoldalar. Orada neler oluyor?
Und sie sind auf dem Weg dorthin?
Hepsi yoldalar.
Sie sind unterwegs.
Telsizde olacağım. Yoldalar.
Sie ist unterwegs.
Çoktan yoldalar gibi duyuluyor.
Scheint bereits unterwegs zu sein.
Ajanlarımız yoldalar.
Agenten sind unterwegs.
Yoldalar, buradan 15 km uzakta.
Sie sind unterwegs, 15 km von hier.
Hayır onlarda yoldalar.
Nein, sie sind unterwegs.
Polisler yoldalar. Sağlam hareketlerdi.
Die Polizei ist auf dem Weg.
Chris ile Marty yoldalar.
Chris und Marty kommen.
Yoldalar, ama unutma Milesdan bahsediyoruz.
Aber wir haben es hier mit Miles zu tun.
Neyse ki polisler yoldalar.
Die Polizei ist unterwegs.
Yoldalar ama iki dakikaya biter bu iş.
Unterwegs, aber die da unten sind in zwei Minuten weg.
Ressler ve Navabi yoldalar.
Ressler und Navabi kommen.
Bu sırada Charlotteu daaramış ve şimdi de yoldalar.
Derweil hatte sie Charlotte angerufen,und sie sind auf dem Weg.
İki Amerikalı yoldalar general.
Ihre Amerikaner sind unterwegs, General.
Evet, size gelen yeni adamlarımız yoldalar.
Ja, wir haben neue Männer auf der Tour.
İki Amerikalı yoldalar general.
Ihre beiden Amerikaner sind unterwegs, General.
Evet, size gelen yeni adamlarımız yoldalar.
Ja, heute sind neue Männer auf der Tour.
Keen ve Navabi yoldalar.
Die Agents Keen und Navabi sind unterwegs.
Konuştuğumuz şu sırada Albay Fannin vebirlikleri yardım için yoldalar.
Colonel Fannin undseine Truppen sind auf dem Weg.
Ayrıca zaten yoldalar.
Außerdem sind sie schon unterwegs.
Dün sayılmaz. Sinyaller 26 yıldan beri yoldalar.
Wohl kaum gestern. Das Signal ist seit 26 Jahren unterwegs.
Daniel ve Hector yoldalar.
Daniel und Hector sind unterwegs.
Kraliyet mühendisleri bizi kontrol etmek için… şuanda yoldalar.
In diesem Moment sind königliche Ingenieure auf dem Weg zu uns.
Diğer adamları arayıp hala yoldalar mı öğren dedim.
Ich sagte, ruf die anderen an und frag, ob sie noch auf der Straße sind.
Şu anda bizi almak için yoldalar.
Sie sind schon auf dem Weg, uns abzuholen.
Şerif ve polisleri yoldalar.
Der Sheriff ist unterwegs.
Sonuçlar: 59, Zaman: 0.029

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca