LISELI BIR KIZIN ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

Isim
schoolgirl
kız öğrenci
bir kız öğrenci
okul
okul kızı
liseli kızlar
bir okul kızı
kız çocuğu

Liseli bir kızın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Liseli bir kızın adı.
It's the name of a high school girl.
Hayır, biz Japonuz.- Bir ahtapotla liseli bir kızın sevişmesini izleyelim.
No, we're Japanese, let's watch a schoolgirl bang an octopus.
Bu liseli bir kızın aşkı değil.
This is no schoolgirl crush.
Sadece liseli bir kızın utancı?
Just a schoolgirl embarrassment?
Liseli bir kızın neresi çocuk?
What's young about a high school girl?
Bu dava, liseli bir kızın cinayetiyle yakından alakalı.
This case is deeply related to a high school girl killing.
Liseli bir kızın adı. Eungyo mu?
Eungyo? It's the name of a high school girl.
Liseli bir kızın cesedi nehirde bulunmuş.
A local middle school girl's body was found in the river.
Liseli bir kızın cep harçlığını aşar diye düşünüyorum.
Beyond the pocket of a schoolgirl, I would have thought.
Bu'' A'' liseli bir kızın oyun oynaması gibi düşünmüyor.
This"A" does not feel like a high school girl playing games.
Liseli bir kızın başına korkunç bir olay geldi.
A terrible incident happened to a high school girl.
Olay, liseli bir kızın birlik getirmesi amacıyla bir duvar resmi yapmasıyla başladı.
The uproar started when a high school girl painted a mural that was intended to bring unity.
Liseli bir genç kızın cinayeti hakkında sorguya çekildiniz.
You were questioned for a high school girl killing.
Liseli bir genç kızın cinayetinde baş şüpheliydi.
He was a prime suspect for a high school girl killing.
De Fairmount Parkın arkasında liseli bir kız ölü bulundu.
High school girl was found dead in Fairmount Park back in'78.
Burada sadece liseli bir kız ve onun hizmetçisinin yaşadığını sanıyordum.
I thought only a high school girl and a maid lived here.
Liseli bir kız kendini yalnız hissediyor.
A high school girl feeling anonymous.
Tanrıya yemin ederim, Liseli bir kız gibisin. Yüce İsa.
I swear to God, you're like a high school girl. Jesus Christ.
De liseli bir kız öldürülmüştü.
High school girl got iced back in'81.
Gayet normal liseli bir kız.
A totally normal high school girl.
Liseli bir kız bile yapar bu işi.
A high school girl could do my job.
Liseli bir kızla çıkman?
You dating a high school girl?
Liseli bir kızla çıkmıyorum.
I'm not dating a high school girl.
Liseli bir kızla ücretli randevu.
Paid dating with a high school girl.
Liseli bir kız bile yapabilir benim işimi.
A high school girl could do my job.
Aslında bekarım. Babamın liseli bir kızla ilişkisi vardı.
Dad had an affair with a high school girl. Actually, I'm single.
Ama liseli bir kıza niye ruj sürerler ki?
But why would they put on a lipstick on a high school girl.
İntihar eden liseli bir kız.
A high school girl who committed suicide.
Peki liseli bir kız, bu kadar parayı nasıl buldu?
So how does a high school girl have that kind of dough?
Tanrıya yemin ederim, Liseli bir kız gibisin.
I swear to God, you're like a high school girl.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0221

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce