Basar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sürücü frene basar.
Şu düğmeye basar msın lütfen?
Sayılara kafam basar.
İsviçre: Kadın erkek eşitliği, din özgürlüğünden ağır basar.
Şurdaki düğmeye basar msın?
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Çünkü sen ölürsen, kesinlikle düğmeye basar.
Cam parçalarına basar. Onu duyarız.
Ve maymun düğmeye basar.
Bayan Dailey, düğmeye basar mısınız lütfen?
Sonra da kara düşünceler basar.
O zaman birimiz düğmeye basar, helikopter gelir, doktorlar da öyle.
Belki gazeteye resmini basar.
Çizgiyi geçip düğmeye basar ve yardım alırsınız diye sandım!
Bankalar havadan para basar.
Ortalığı kızıştırsaydı, biz de kızıştırırdık, ve en sonunda da birisi düğmeye basar.
El Feneri'' her yıl mezuniyet konuşmasını basar, değil mi?
Sanatçının duygusal yönü ağır basar.
Kız birinci kat düğmesine basar.''.
Ama onlar şiddet oyunları oynuyorsanız,dezavantajları avantajları çok ağır basar.
Karşılıklı bağımlıysanız birisine sizin için 2ye basar mı sorun.
Biz oyunu kurallarına göre oynarız, onlar da kıçımıza tekmeyi basar.
Ve umarım annem şu bokların üstüne basar.
Hatta zaman zaman ayakkabılarının arkasına basar.
Yani o Puckerman hapisten çıkarsa kıçıma tekmeyi basar.
Yönetmen emri verir Ve Sekem doğru düğmeye basar.
Kimisi hiç kimseyi seçmez. O zaman krematoryumdaki kişi basar.
Bay Plow, Homeruzaya gider. Figüran Bob tırmığa basar.
Bazen ayıyı dürtersin bazen de ayı pikniğini basar.
Bunda ne var bilmem,ama kızlar çok azar Birden herkesi ateş basar.