Bir hapishanede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir hapishanede vardı.
İtalyadaki bir hapishanede.
Bir hapishanede mi doğmuş?
Birbirimize bir hapishanede rastlamak.
Bir hapishanede olduğunu duymuştum.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Kuzeydeki bir hapishanede yatıyor.
Bir hapishanede kalmak zorunda.
Eğer maksimum güvenlikli bir hapishanede….
Bu suç bir hapishanede işlendi.
Volkoff maksimum güvenlikli bir hapishanede kalıyor.
Biz burada bir hapishanede yaşıyoruz,'' diyor.
Eğer ben olmasaydım, muhtemelen bir hapishanede olurdu.
Beni bir hapishanede ölüme terk etmek istedi.
Yüksek güvenlikli bir hapishanede kilitlisin.
Sen bir hapishanede doğdun, intikam için.
Sonunda Çinden uzaktaki bir hapishanede onu buldum.
Bir hapishanede yaşayamayan bir adam görüyorsun.
Hepimizin ömrü bir hapishanede geçer gibi geçiyor.
Bir hapishanede bu kadar tanınıyor olmak iyi bir şey değil.
Bu suçların cezasını yüksek güvenlikli bir hapishanede çekmektedir.
Vince Rizzo bir hapishanede gardiyan olarak çalışıyordur.
Bir hapishanede yaşamayı tercih etmemin üç sebebi var.
Bak bana, bunca yılı bir hapishanede kadın yüzü görmeden geçirdim!
Sert, acımasız bir hapishanede yaşamak tam anlamıyla yardımcı olmuyor.
Yüksek güvenlikli bir hapishanede çıkmış bir isyan neye benzer biliyor musun?
Belki sonunda kendimizi Meksikada bir hapishanede buluruz, sonrada Hawaide bir hapishanede.
Daha büyük bir hapishanede yaşam nasıl Oh Daesu?
Şehir kulübü gibi bir hapishanede 6 yıl, 2 yılda çıkacak, tekrar işbaşı yapacak.
Budapestin dışında bir hapishanede 5 yıl kaldı ve orada Krav Magayı öğrendi.