Bir tarafta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir tarafta kan, bir tarafta sosis.
Buna rağmen sadece bir tarafta üzülmeyi tercih edebiliyorlar.
Bir tarafta sen ve diğerinde ben.
Şimdi de sakallılar bir tarafta bıyıklılar bir tarafta oturdu.
Bir tarafta, Bay ve Bayan Sutherland var.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
diğer taraftanbir tarafsol taraftaarka taraftasağ taraftaçift taraflıher taraftaşu taraftaön taraftaaynı taraftayız
Daha
Fiillerle kullanım
Daha
Çünkü Sparazza bir tarafta lsrael diğer tarafta. .
Bir tarafta, evet, çok heyecan vericiydi!
Öyleyse neden alüminyum folyo bir tarafta parlak, diğeri kadar değil?
Bir tarafta İngiltere diğer tarafta Almanya.
Karlar bir tarafta serbest olmalı.
Bir tarafta Asya, diğer tarafta Avrupayı görüyoruz.
Ortada annem, bir tarafta ben, öbür tarafta kardesim.
Bir tarafta Tanrı var, diğer tarafta insan.
Bir tarafta güdülerimiz, diğer tarafta mantık.
Bir tarafta mantık, diğer tarafta duygular.
Bir tarafta sevgi, diğer tarafta nefret var.
Ya bir tarafta ya da diğer taraftayız. .
Ya bir tarafta ya da diğer taraftayız. .
Bir tarafta Torchwood ve sonra gerçek hayat.
Bir tarafta eğlence, diğer tarafta ciddiyet.
Bir tarafta yılkı atları, öbür tarafta dağ keçileri….
Bir tarafta zengin, diğer tarafta fakir var.
Bir tarafta Chelsea ile sevişirken zihnimde Rachelın yardım etmesi gibi.
Bir tarafta öğretmen, diğer tarafta ise öğrenci vardır.
Bir tarafta madde var ve diğer tarafta da yerçekimi var.
Bir tarafta evin yok; diğer tarafta ise tek renk yemekler yiyorsun.
Bir tarafta, Krrish var rüzgar gibi uçuyor, umutsuz durumlardan kurtarıyor.
Bir tarafta, su krizi yüzünden yoksulluk çeken insanlara bakıyorum.
Bir tarafta adam oluştu ve diğer tarafta da dünya haritası oluştu.
Bir tarafta, daha iyi gerçeğin birçok tezahürlerini anlamak için bize yardımcı oldu.