Bir teğmen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
O bir teğmen.
Büyülenmiş bir Teğmen.
Bir teğmen bile değil.
Baban bir teğmen.
Ya da yakışıklı bir teğmen.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
teğmen reed
teğmen yoon
yoldaş teğmenteğmen tao
teğmen kelly
teğmen uhura
teşekkürler teğmendedektif teğmen
Daha
Hep bir teğmen vardır.
Bay Wickham bir teğmen.
Bir teğmen olarak işe gelmek.
Kendisi artık bir teğmen olmuştu.
Ona da bir teğmen için beklettiğimi söylerim.
Kardeşiniz artık bir teğmen.
Burada bir teğmen varmış.
O zaman kendine yeni bir teğmen bul.
Ben yeni bir teğmen atamalıyım.
Bunu yapan isyankar genç bir teğmen miydi?
Bize yeni bir teğmen yolladılar.
Biz beş kişiydik: İki öncü ve kaleden bir teğmen.
Kimliği belirsiz bir teğmen var.
Galiba bir teğmen daha gelecek.
Deniz piyadesi ve çok parlak bir teğmen böyle düşünmüyor.
Başka bir teğmen bul, bir sürü var.
Hepsi çok iyi çocuklar. Bir teğmen var…'' Teğmen mi?
Sen ise bir teğmen yoluyla ulaşmanın daha akıllıca olacağını düşündün.
İkisi o tarafa doğru geliyor, bir teğmen ve bir onbaşı.
Bazan asla bir teğmen olamayacağımı düşünüyorum.
Zapata kartelinin organizasyonuna gizli biçimde sızmayı kabul etmiş bir teğmen var.
Fakat orda bir Teğmen vardı- Teğmen Colin Thorn.
Genç bir teğmen olduğu zamanlar, Dorothea çok güzel bir kadın olarak biliniyordu.
Sadece Levazım Deposunda bir teğmen olduğu ortaya çıkan kişi sinemada yakalanmış.
Dur bir dakika Teğmen.