Ceplerinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ceplerinde ne buldun?
Herkesin elleri ceplerinde.
Ceplerinde bir şey yok mu?
Bak bakalım ceplerinde ne ver.
Ceplerinde başka bir şey kalmadı.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
ceplerini boşalt
cebine koy
cep telefonunu ver
cep telefonunu açmıyor
cep telefonu kullanmak
cep telefonunu aradım
cep telefonunu buldum
Daha
Isimlerle kullanım
cep telefonu
bir cep telefonu
elini cebinecep numarası
ceplerinizi boşaltın
ceketimin cebindecep bilgisayarı
Daha
Bak bakalım ceplerinde ne ver.
İlk etapta cüzi bir para vardı, ceplerinde.
Hem de ceplerinde ikiyüz dolarla.
Bana zarar verebilecek ceplerinde bir şey?
Ceplerinde neler taşıdığına bakabilir miyim?
Gelen insanların ceplerinde daha az para olacak.
Ceplerinde bilmem gereken bir şey var mı?
Köpek seni işaret ediyor. Ceplerinde bir şey var mı?
Ceplerinde koleksiyon yapacak kadar çok pasaport taşıyorlardı.
Ailesi, defalarca kez ceplerinde prezervatif bulmuş.
Ceplerinde cüzdan ve pasaportlarını bulduk.
Birazcık bağımsız hissedebilmek için ceplerinde fazladan bir kaç kuruş.
Ceplerinde taş buldukları doğru mu, efendim?
Saatler bileklerinde, yüzükler parmaklarında, para ceplerinde.
( Çocuk, elleri ceplerinde cevizleri şakırdatarak girer.).
Ceplerinde bu sigara paketinden başka bir şey yok.
Ben de Rebeccanın ceplerinde dudak kremiyle sakız buldum.
Ceplerinde kimlik yok, Jethro, sadece nakit.
Delegeler ise kongrelerden ceplerinde yasalarla değil, anlaşma önerileriyle geri geldiler.
Ceplerinde bulunanlar, kıyafetleri, üzerinde ne varsa orada.
Bazı oyuncular ceplerinde veya anahtarlıklarında küçük bir rakam tutar.
Ceplerinde sürgülü hesap cetvelleriyle gorillerimi gözetleyecek küstah bilim adamlarını istemem.
Ve orada ceplerinde elmaslarla bu adamlar vardı.
Hey, ceplerinde ne varsa çikar ve masanin üzerine koy.
Elleri ceplerinde, uzun paltolu, kıyafetleri havaya uymayan insanlara bak.