Devlet okulunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Devlet okulunda.
Yemin ederim, elimde olsa şu an devlet okulunda olurdun.
Ben devlet okulundaydım.- Ben de öyle.
Ben özel okuldayım, Nisa ise devlet okulunda.
Baba, devlet okulunda okuyorlar.
Combinations with other parts of speech
Hayır, beden, beynin başarısızlığını içerir ve ikisinin de başarısızlığı, karanlık ve umutsuz bir dünyaya iter veböyle öğrenciler en kötü devlet okulunda bile bulunur.
Devlet okulunda çalışıyorum, Stephen.
MG: Babası gelip bana Gracein günlük ev işlerinden dolayı, lise sınavlarını geçen oğlu gibi,sınavlarda iyi yapamadığı için korktuğunu söyledi ve daha devlet okulunda değildi.
Devlet okulunda hiç mizah yapmadın mı?
Washington Devlet Okulunda öğretmenim.
O devlet okulunda ikinci sınıf yani, öyle yaptılar.
Martin, ben devlet okulunda bir öğretmenim.
Devlet okulunda mükemmel bir dans programı olduğunu duydum.
Bir iş görüşmesine gittiğimde Virginia Başkentte Richmond Devlet Okulunda üç parçalı bir takım elbise satın aldım-- bu benim görüşme için verdiğim tavizdi, uzun sakal ve afro saçlarımla birlikte platform topuklu ayakkabılarım da dahil olmak üzere-- o zamanlar 70lerdi-- içeri girdim, oturdum ve mülakatı gerçekleştirdik.
Devlet okulunda da amma saçma sorular soruluyor!
Şimdi devlet okulunda öğretmenlik yapıyoruz.
Devlet okulundaki çocuklar, aslında bütün çocuklar, köpek gibidirler.
Bebeğimin devlet okulunda öğretmenlik yapan bir babaya ihtiyacı yok.
Devlet okulunda okuyan bir kızımız var halen hamile bırakılmadı.
Ebeveynlerim devlet okulunda kalmamı istiyordu. Böylece senin gibi insanlara kıyasla dikkat çekebilecektim.
Devlet okulunda dayak yemiş olman onların da dayak yiyecekleri anlamına gelmez.
Baba, devlet okulunda uyuşturucu satın alabilir miyiz?
Devlet okulunda bilgisayarı bırakın daha ancak kitap ve öğretmenlere para yetiyordu.
Kimse devlet okulunda ders verip borç içindeki biriyle evlenmek istemez.
Stephen devlet okulunda okumuş, şu anda avukatlık yapıyor 10 yaşındaki oğluyla dul bir hayat yaşıyor.
Bazen devlet okulunda öğretmenlik yapanlar çocuklarını özel okula göndermekte zorlanırlar.
Ben devlet okulunda öğretmenlik yapıyordum. Grantle tanıştıktan sonra sanat dersleri için bir hayır kurumu açtım.
Vegas Devlet Okulunda öğretmenmiş ailenin geri kalanını da kurtarmaya çalışmış ama vücudunun tamamı yanmış, neredeyse ölüyormuş.
Annienin devlet okuluna gitmesini istemiyorum, Julia.
Devlet okullarına güven kalmadı.