Gülünç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ne kadar gülünç!
Bu gülünç değil;
Bu dava çok gülünç!
Çok gülünç, Babinot.
Bu geceki kutlamalar çok gülünç.
İnsanlar da tercüme ediyor
Gary gülünç olma.
Gülünç, saçma bir oyun işte.
Gerçekten gülünç, değil mi?
Gülünç, senin hakkında çok hoş şeyler söyledi.
Giderek gülünç… yetersiz.
Gülünç olma. Bununla hiç alakası yok.
Acımı gülünç mü buluyorsun?
Gülünç olabilirdi eğer bu kadar hüzün verici olmasaydı.
Her zaman gülünç duruma düştüler.
O yüzden sürekli konuştuğum şeyleri biliyor olman gülünç.
Yazın en gülünç durum nedir?
Şaşkın bir kişi genellikle acınacak ve gülünç, sadece saçmadır.
Bu sadece gülünç değil, aynı zamanda küstahça!
Affedersin dostum ama bu hayatımda gördüğüm en gülünç uyuma kıyafeti.
Ridicule gülünç bir ücret un salaire ridicule.
Biliyorum insanların birbirini tanıması zaman alır ama bu çok gülünç.
Çok gülünç bir lakap ama bu sakın yanıltmasın sizi.
Şimdiden insan ırkını gülünç bulup küçümsüyor musunuz?
Bunu gülünç bir bıyık taktığın için söylemiyorsun, öyle değil mi?
Tüm bu bildirimlerin tamamen gülünç ve dedikleri bir şey inanmak gerekir değil.
Kimin gülünç olduğunu göreceğiz… mısır altımda patlamaya başlayınca!
Çünkü değilsen şu gülünç kamyoneti kullanarak ne halt ediyorsun?
Ama önce şu gülünç ten renginden kurtulmaya ne dersin?
Nefret ettiğim takımları, gülünç kravatı ve rahatsız ayakkabıları giyiyorum.
Bay Norrelli bu gülünç iddiasını kanıtlamak üzere davet edelim.